Ünlü iş insanı Aydın Berkman’ın arı sokması sonucu hayatını kaybetmesi nedeniyle gözler tekrar arı alerjilerine çevrildi. Arı sokmasına bağlı alerjik reaksiyon riskinin, erkeklerde kadınlara göre iki kat daha fazla olduğunu ifade eden Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) yaptığı basın açıklamasında, “Arı sokmasına bağlı alerjik reaksiyon öyküsü bulunan hastalar mutlaka alerji testlerinin yapılması için deneyimli bir alerji merkezine başvurmalı, adrenalin kalemi (otoenjektörü) almalı ve acil eylem planı yapmalıdır. Adrenalin kalemi okullar, seyahat araçları, turistik tesisler, spor salonları gibi ilk yardım çantası zarureti olan alanlarda mutlaka bulunmalıdır” dedi.
Arılar, doğal yaşamın devamı için çok önemli rolleri olan ve türlerinin yok olmaması için hepimizin çaba göstermesi gereken canlılar. Fakat kendilerini tehlikede hissettiklerinde kendilerini korumak için kullandıkları arı zehri tahriş edici bir özelliğe sahip ve yanma, batma, ağrı, kaşıntı, kızarıklık ve şişlik gibi yakınmalara neden olur. Bu normal bir reaksiyondur, çoğu kişi için her arı sokmasında süreç benzer şekilde tekrarlar ve endişe verici bir sağlık sorununa neden olmaz. Arı zehrinde ve protein yapısında bulunan bazı maddelere karşı nadiren de olsa alerji gelişir ve bazen çok şiddetli seyredip ölümcül olabilir. Arı alerjisine bağlı alerjik şok olarak adlandırılan bu durum genellikle ilk 30 dakika gibi kısa bir süre içinde gelişir, arının soktuğu yerin dışında deri ve mukozalar, solunum sistemi, dolaşım sistemi veya sindirim sistemini etkileyen belirtilerle ortaya çıkar. Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği bu aşamada neler yapılabileceğine yönelik hayati bilgiler verdi.
Arı alerjisine bağlı alerjik şok
Ülkemizde yaşam boyu arı tarafından sokulma oranının %95, son 1 yıl içinde sokulma oranının ise %20 civarında olduğunu belirten AİD, yaptığı açıklamada; “Bir milyon nüfus başına bildirilen ölüm olgusu sayılarının, senede 0.03-0.48 arasında olduğu düşünülmektedir. Arı sokmasına bağlı alerjik reaksiyon riski, erkeklerde kadınlara göre iki kat daha fazladır ve yaşla beraber artmaktadır. Nefes darlığı, nefes almada veya vermede zorluk, öksürük, hırıltılı solunum, göğüste sıkışma hissi, ses kısıklığı, ses çıkaramama gibi olguların %50-60’ında görülür. Bu sırada kişide, boğazda sıkılma hissi, yutkunmada güçlük, tükürüğünü yutamama, nefes alamama, nefes alırken ötme sesi, ses kısıklığı, seste kabalaşma, konuşamama ve morarma gibi yakınma ve belirtiler gelişebilir. Bu belirtilerin erkenden tanınması ve hızla tedavisi elzemdir” uyarılarında bulundu.
Arı sokmasından sonra ne yapılmalı?
Arı sokmasından sonra ilk yapılması gerekenleri anlatan AİD şu bilgileri verdi: “Arıların bulunduğu bölgeden ani hareketlerden kaçınarak, ancak hızlı ve güvenli bir şekilde uzaklaşmak ve eğer sokan arı bal arısıysa ve zehir kesesi halen deride kasılıp zehir vermeye devam ediyorsa, iğneyi derhal yerinden çıkartmaktır. Sokulan bölge temiz, sabunlu su ile yıkanarak kurulanmalıdır. Alanı rahatlatmak için soğuk kompres, alerji hapları, kortizonlu kremler, ağrı kesiciler kullanılabilir.”
Alerjik şok durumunda adrenalin otoenjektörü hayati önem taşıyor!
Arı alerjisine bağlı alerjik şok durumunda ilk uygulanması gerekenin adrenalidir. Ülkemizde hastanın ve yakınlarının kolayca kullanabileceği adrenalin kalemleri diğer adıyla adrenalin otoenjektörleri mevcuttur. Arı sokmasına bağlı alerjik reaksiyon öyküsü bulunan hastalar mutlaka alerji testlerinin yapılması için deneyimli bir alerji merkezine başvurmalı, adrenalin otoenjektörü ve acil eylem planı almalıdır. Adrenalin otoenjektörü okullar, seyahat araçları, turistik tesisler, spor salonları gibi ilk yardım çantası zarureti olan alanlarda bulunmalıdır. Arı alerjisini ortadan kaldırmak için alerji aşıları ile immünoterapi yapılmaktadır. Alerji aşı teminindeki güçlüklerin kısa sürede çözümlenmesi ve hastalarımıza immünoterapi ile tekrar şifa sunmak biz alerji ve immünoloji uzmanlarının en büyük dileğidir.
Arı sokma riskini azaltacak tedbirler
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Hakkında:
Ülkemizde alerji ve immünoloji alanında kurulan ilk dernek olan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), erişkin- çocuk alerji ve klinik immünoloji uzmanlarını bir çatı altında toplamaktadır. Alerji ve Klinik İmmünoloji biliminin ve hizmetinin ülkemizde gelişimine katkı sağlamayı ve alerjik – immünolojik hastalıklar konusunda toplumda farkındalık oluşturulmasını hedefleyen AİD, uluslararası katılımlı kongre ve bilimsel toplantılar gerçekleştirerek branş hekimlerinin ve ilişkili sağlık personelinin en yeni bilgiler ile güncellenmesi sağlanmaktadır. Uluslararası bilimsel kurumlarla (AAAAI, EAACI, SIAF, WAO) iş birliği yapan dernek bu iş birliklerinin ışığında uluslararası kurumların düzenlediği kongre ve kursları ülkemizde başarıyla gerçekleştirmiş, ülkemizi başarıyla temsil ederek biliminin ilerlemesine önemli bir katkı sunmuştur. Yine farkındalık yaratma misyonuyla öne çıkan dernek, üyeleri için bilimsel toplantılara katılımı için maddi destek sağlamakta dernek üyeleri dışında da bedelsiz bir şekilde kurs ve okul şeklinde çeşitli eğitim toplantıları düzenlenmektedir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı