Kars ve Iğdır illerinden müftü ve imamlardan oluşan bir heyet, Azerbaycan’a gerçekleştirdiği ziyarette dini ve kültürel temaslarda bulundu. Azerbaycan Cumhuriyeti Din Kurumlarla İş Üzere Devlet Komitesi’nin davetiyle yapılan ziyarette, Nahçıvan, Bakü, Şuşa ve Ağdam şehirleri gezildi.
Azerbaycan Ziyareti Kars ve Iğdır Heyetiyle Gerçekleşti
Kars ve Iğdır illerinin müftüleri, ilçe müftüleri ve cami imamlarından oluşan heyet, Azerbaycan Cumhuriyeti Din Kurumlarla İş Üzere Devlet Komitesi’nin daveti ve organizasyonuyla Azerbaycan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret programı kapsamında Nahçıvan, Bakü, Şuşa ve Ağdam şehirleri ziyaret edildi.
Nahçıvan ve Bakü’de Temaslar
Heyetin Azerbaycan ziyaretindeki ilk durağı Nahçıvan oldu. Burada çeşitli dini ve kültürel anıtları ziyaret eden heyet üyeleri, yerel din adamlarıyla bir araya geldi. Görüşmelerde, ortak dini değerler ve tarihi bağların önemi vurgulandı. Daha sonra başkent Bakü’ye geçen heyet, Azerbaycan’daki dini kurum temsilcileri ve dini cemaatlerin liderleriyle buluştu. Bu toplantılarda, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki dini ve manevi ilişkilerin daha da güçlendirilmesi konularında karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.
Kültür Başkentleri Şuşa ve Ağdam Ziyareti
Ziyaretin son aşamasında heyet, Azerbaycan’ın kültür başkenti Şuşa ve Ağdam şehirlerine geçti. Şuşa’da Yukarı Gövher Ağa, Aşağı Gövher Ağa ve Saatlı camilerini ziyaret eden heyet, Ağdam’da ise tarihi Cuma Camii’ni inceledi. Heyet üyelerine bu şehirlerde yürütülen restorasyon ve koruma çalışmaları hakkında bilgiler verildi.
İlişkilerin Güçlendirilmesi Vurgusu ve Değerlendirmeler
Ziyaret boyunca, din adamları Azerbaycan’ın zengin dini mirasına duyulan saygıyı dile getirdi ve dini anıtların ihyası konusunda yapılan çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü ifade etti. Ziyaret kapsamında yapılan değerlendirmelerde, ❝Türk ve Azerbaycanlı din adamları, bu tür ziyaretlerin kardeşlik bağlarını pekiştirmede önemli bir rol oynadığını vurguladı❞ denildi. Ziyaretin, Türkiye-Azerbaycan arasındaki dini, kültürel ve tarihi ilişkilerin derinleştirilmesi açısından önemli bir adım olduğu belirtildi.
