47 ülkeden binden fazla katılımcıyı İstanbul’da buluşturan Boğaziçi Zirvesi devam ediyor. İkinci günün açılışında konuşan Mısır eski Dışişleri Bakanı Amr Moussa, dünyada yaşanan zorluklara çare bulabilmek için ulusların birlikte çaba harcaması gerektiğini söylerken, “uluslararası düzenin eksik yönlerinin tamamlanması noktasında birlikte müdahale çağrısında bulunuyorum.” dedi.
OECD Genel Sekrteteri Mathias Cormann; dünyanın krizler ve dönüşümlerle dolu bir süreçten geçtiğini belirterek, bu anlamda Boğaziçi Zirvesi’ndeki büyük dönüşüm temalı konuşmaların çok önemli olduğunu belirtirken, Ürdün Prensi El Hassan Bin Talal de yaşanabilecek krizler konusunda birlikte hareket edilmesi gereğinin önemine işaret etti.
Zirvenin ikinci gününde açılış konuşmasını yapan OECD Genel Sekrteteri Mathias Cormann, dünyanın acilen çözüme kavuşturulması gereken sorunlarla dolu bir dönemden geçtiğini söyledi. İki yıl boyunca dünyayı etkisi altına alan Covid pandemisinin ardından yaşanan ekonomik kriz ve Rusya-Ukrayna savaşının dünyanın tüm gündemini değiştirdiğini belirten Cormann, şöyle konuştu:
“Bütün bu krizler ve yapısal dönüşümler kamu politikalarında zorlukları ve aynı zamanda fırsatları da beraberinde getiriyor. Covid dönemi tüm iş yapış şekillerini değiştirdi. Bundan sonra da dijital geçiş devam edecek. Bir yandan risklerle başa çıkmaya çalışırken, bir yandan da enerji geçişi ve yeşil dönüşümü de gerçekleştirmeliyiz. Yeşil hidrojen teknolojisi gibi geliştirilmesi gereken teknolojiler var. Bu sayede yenilenebilirlik de ön plana çıkabilir. Dijitalde yaşanan hızlı gelişmelerin karbon ayak izini artırması ile sürdürülebilirlik kaygılarının artığını görüyoruz. Bu anlamda ‘Büyük Dönüşüm’ temalı Boğaziçi Zirvesi’nin büyük bir fırsat sunduğunu düşünüyorum. Toplumların küresel işbirliğine ve liderliğe ihtiyacı var.” dedi.
Mısır eski Dışişleri Bakanı Amr Moussa’dan birlikte hareket çağrısı
Mısır eski Dışişleri Bakanı Amr Moussa da zirvede yer almaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, dünyada yaşanan zorluklara çare bulabilmek için birlikte çaba harcamanın gereğine işaret etti. Bölgenin güvenliğini ve istikrarını tehdit eden değişimlerle karşı karşıya olduğumuzu kaydeden Moussa, “İklim koşulları sorunlarına çözüm bulmamız gerekiyor. Toplumlar arası hoşgörüsüzlük devam ediyor. Sevinci ve karşılıklı saygıyı yeniden aşılamalıyız. Fakir ülkeler fakirliğin altında çile çekiyor. Gelişmiş ülkeler buna çare bulmalı. Aynı şekilde mutlaka gıda güvenliğine önem vermeli ve bunun için gerekli çabayı ve gayreti el birliği ile göstermeliyiz. Ekonomik ve mali alanlarda da mutlaka birbirimizi desteklememiz gerekiyor. Bu uluslararası düzenin eksik yönlerinin tamamlanması noktasında birlikte müdahale çağrısında bulunuyorum.” dedi.
Uluslararası düzeyde insanlığı tehdit eden en önemli şeyin iklim koşulları ve çevrenin korunması olduğuna işaret eden Moussa, “Eğer önlem almazsak tüm insanlığı etkileyecek tahmin edemeyeceğimiz tehlikeler gelecektir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde istemediğimiz gelişmeler var. Mutlaka soğuk savaşlara ve terörizme son vermeliyiz. Bölgemizin nükleer silahlardan arındırılmış temiz bir bölge olmasına çalışmalıyız. Bu çağrıyı uluslararası ve bölgesel düzeylerde dile getirmemiz gerekiyor. Bölgede güvenlik ve istikrarın idame ettirilmesi için mutlaka oturup konuşup yeni bir harita oluşturulması gerekir. Israrla yeniden yapılandırmalara katkıda bulunmaya hazır olduğumuzu söylemek istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Ekosistemin yok olma tehlikesi ile karşı karşıyayız
Ürdün Prensi El Hassan Bin Talal da küresel bir dönüşüm gerektiğini ama bu dönüşümün çok kolay olmayabileceğini ifade ederek, “Küresel sistemin çeperinde kalan ülkeler Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tabiriyle bu küresel dönüşümün en mağdur ülkeleri. Etrafımızdaki dünyayı bizler şekillendireceğiz. Bu alanda daha fazla sorumluluk almamız ve uluslararası camiada bu değerleri savunmamız gerekiyor. Kaçınılmaz bir krizin eşiğindeyiz. İnsanlar bu krizden çok mağdur olabilirler çünkü ekosistemin yok olma tehlikesi ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla bunu kabul etmeyelim, o yüzden burada birlikte düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde güçlerimizi birleştirmeliyiz. Küresel dönüşümler yeni fırsatları da ortaya koyuyor. Su, enerji ve gıda alanında nasıl hareket etmeliyiz konusunda her şeyi hesaba katmamız gerekiyor. Burası konuşmaların olduğu yer olarak mı kalmalı yoksa bunları hayata geçirebilir miyiz? Bir an önce harekete geçmemiz ve sorumluluk almamız gerekiyor. Ben üzerime düşeni yapmaya hazırım.” dedi.
