enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,2319
EURO
37,0134
ALTIN
3.014,04
BIST
8.838,60
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Hafif Yağmurlu
17°C
Samsun
17°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
18°C
Cuma Hafif Yağmurlu
17°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C

Aslında susmak bir noktada konuşmanın ta kendisidir. İnsan susarken bile çok şeyleri anlatmaz mı? O bakışlar, o yüzler, mimikler, beden hareketleri neleri ifade etmez ki? Hele hele susmak sözün bittiği nokta ise. İşte sessiz çığlık, kızgınlık, kırgınlık, dargınlık, gazabı İlahiyi bir noktada davet… Bir de susanlar ve konuşanlar meselesi var ya! Hani bizde alışılagelmiş bir şey var ya bilen de, bilmeyen de konuşuyor, yani ağzı olan konuşuyor diye! Tabii ki konuşanların neyi konuştuğunun farkında olması, kendisini ölçüp tartması da bir o kadar önemli. Yani bilgi birikim, ehliyet, liyakat, vukufiyet, samimiyet, niyet, hakikat, şahsiyet… gibi hasletler çerçevesinde konuşmak. Konuşmak için konuşmamak, konuşması gerekenleri de susturmamak. Bazen çok yükseklerde oturmak konuşmanın etkili olacağı anlamına gelmez. Nüfuz ile konuşulanlar her zaman için hakikat anlamına gelmez. Her şeyin zerre kadar değerlendirildiği şu fani dünyada küçük hesaplara dalmadan gafletten uyanıp ince bir nokta olan bir yandan elinden, dilinden kimseye zarar gelmeden yaşayabilmek, diğer bir yandan en ufak bir yanlışa bile çıkar adına hesap yapmadan susmamak ve avazı çıkıncaya kadar bağırmak. Kalemin de, kılıcın da hakkını verebilmek. Suskun kalmamak, susturulmamak, konuşmak ama konuştuğunun farkına vararak. Zira ağzı olan konuşuyor. Spor, din, siyaset adına çok şeyler konuşulacak. Çok şeyler konuşulacak çok. Aman ha dil yarası ağırdır, gönülleri yok etmesin, ateş gibi yakmasın. Konuşurken habbeyi abartıyla kubbe yapmadanetrafı da kırıp dökmemek. Doğru öğrenilmek için tecrübe edilmek zorunda değildir. Sesli düşünebilmek, susmak da, susu-yorum derken; Susmak, konuşmak. Ama ölçüyü kaçırmadan…

Aslında susmak bir noktada konuşmanın ta kendisidir. İnsan susarken bile çok şeyleri anlatmaz mı?
O bakışlar, o yüzler, mimikler, beden hareketleri neleri ifade etmez ki?
Hele hele susmak sözün bittiği nokta ise. İşte sessiz çığlık, kızgınlık, kırgınlık, dargınlık, gazabı İlahiyi bir noktada davet…
Bir de susanlar ve konuşanlar meselesi var ya!
Hani bizde alışılagelmiş bir şey var ya bilen de, bilmeyen de konuşuyor, yani ağzı olan konuşuyor diye!
Tabii ki konuşanların neyi konuştuğunun farkında olması, kendisini ölçüp tartması da bir o kadar önemli. Yani bilgi birikim, ehliyet, liyakat, vukufiyet, samimiyet, niyet, hakikat, şahsiyet… gibi hasletler çerçevesinde konuşmak.
Konuşmak için konuşmamak, konuşması gerekenleri de susturmamak.
Bazen çok yükseklerde oturmak konuşmanın etkili olacağı anlamına gelmez. Nüfuz ile konuşulanlar her zaman için hakikat anlamına gelmez.
Her şeyin zerre kadar değerlendirildiği şu fani dünyada küçük hesaplara dalmadan gafletten uyanıp ince bir nokta olan bir yandan elinden, dilinden kimseye zarar gelmeden yaşayabilmek, diğer bir yandan en ufak bir yanlışa bile çıkar adına hesap yapmadan susmamak ve avazı çıkıncaya kadar bağırmak.
Kalemin de, kılıcın da hakkını verebilmek. Suskun kalmamak, susturulmamak, konuşmak ama konuştuğunun farkına vararak.
Zira ağzı olan konuşuyor. Spor, din, siyaset adına çok şeyler konuşulacak.
Çok şeyler konuşulacak çok. Aman ha dil yarası ağırdır, gönülleri yok etmesin, ateş gibi yakmasın. Konuşurken habbeyi abartıyla kubbe yapmadanetrafı da kırıp dökmemek. Doğru öğrenilmek için tecrübe edilmek zorunda değildir.
Sesli düşünebilmek, susmak da, susu-yorum derken;
Susmak, konuşmak. Ama ölçüyü kaçırmadan…
22.10.2024
1
A+
A-

Aslında susmak bir noktada konuşmanın ta kendisidir. İnsan susarken bile çok şeyleri anlatmaz mı?

O bakışlar, o yüzler, mimikler, beden hareketleri neleri ifade etmez ki?

Hele hele susmak sözün bittiği nokta ise. İşte sessiz çığlık, kızgınlık, kırgınlık, dargınlık, gazabı İlahiyi bir noktada davet…

Bir de susanlar ve konuşanlar meselesi var ya!

Hani bizde alışılagelmiş bir şey var ya bilen de, bilmeyen de konuşuyor, yani ağzı olan konuşuyor diye!

Tabii ki konuşanların neyi konuştuğunun farkında olması, kendisini ölçüp tartması da bir o kadar önemli. Yani bilgi birikim, ehliyet, liyakat, vukufiyet, samimiyet, niyet, hakikat, şahsiyet… gibi hasletler çerçevesinde konuşmak.

Konuşmak için konuşmamak, konuşması gerekenleri de susturmamak.

Bazen çok yükseklerde oturmak konuşmanın etkili olacağı anlamına gelmez. Nüfuz ile konuşulanlar her zaman için hakikat anlamına gelmez.

Her şeyin zerre kadar değerlendirildiği şu fani dünyada küçük hesaplara dalmadan gafletten uyanıp ince bir nokta olan bir yandan elinden, dilinden kimseye zarar gelmeden yaşayabilmek, diğer bir yandan en ufak bir yanlışa bile çıkar adına hesap yapmadan susmamak ve avazı çıkıncaya kadar bağırmak.

Kalemin de, kılıcın da hakkını verebilmek. Suskun kalmamak, susturulmamak, konuşmak ama konuştuğunun farkına vararak.

Zira ağzı olan konuşuyor. Spor, din, siyaset adına çok şeyler konuşulacak.

Çok şeyler konuşulacak çok. Aman ha dil yarası ağırdır, gönülleri yok etmesin, ateş gibi yakmasın. Konuşurken habbeyi abartıyla kubbe yapmadanetrafı da kırıp dökmemek. Doğru öğrenilmek için tecrübe edilmek zorunda değildir.

Sesli düşünebilmek, susmak da, susu-yorum derken;

Susmak, konuşmak. Ama ölçüyü kaçırmadan…

Bu Haber Birlik Haber Ajansından alınmıştır

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

sanalbasin.com üyesidir