TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu, 113 maddelik taslak raporunu tamamladı. Raporda, yasal düzenlemelerden medya içeriğine, istihdamdan erken uyarı sistemlerine kadar geniş bir yelpazede çözüm önerileri sunuluyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulan Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu, çalışmalarını tamamlayarak kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele konusunda önemli tespitler ve çözüm önerileri içeren 113 maddeden oluşan kapsamlı bir taslak rapor hazırladı. Ankara’da yürütülen çalışmalar sonucunda hazırlanan rapor, Komisyon Başkanı Hulki Cevizoğlu tarafından komisyon üyelerine iletildi.
Komisyon Raporunun Temeli ve Kapsamı
Rapor, sahadaki incelemeler, akademik katkılar, uzman görüşleri ve ilgili kurum temsilcilerinin değerlendirmeleri ışığında oluşturuldu. Çeşitli paydaşların katkılarıyla hazırlanan taslak, sorunun farklı boyutlarına değiniyor ve mücadele alanında atılması gereken adımları belirliyor.
Yasal Düzenleme ve Ruh Sağlığı Önerileri
Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadelede mevcut mevzuatın güçlendirilmesi ve daha etkin uygulanması gerektiği raporda belirtildi. Bu kapsamda, boşanma aşamasındaki çiftlerin aile danışmanlığı veya terapisine yönlendirilmesini sağlayacak yasal düzenlemeler önerildi. Ayrıca, hem şiddet mağdurları hem de şiddet uygulayanlar için profesyonel ruh sağlığı hizmetlerinin yasal güvence altına alınması gerekliliği vurgulandı. Ruh sağlığı alanındaki yetki karmaşasını gidermek amacıyla Ruh Sağlığı Meslek Kanunu’nun çıkarılması teklif edildi.
Vaka Yönetimi ve Erken Uyarı Sistemleri
Komisyon, kadına yönelik şiddet vakalarının süpervizyon altında özel olarak ele alınmasını öngören ❝Süpervizyonlu Vaka Yönetimi Modeli❞ni önerdi. Bu modelde, vaka yöneticileri bir süpervizör eşliğinde çalışarak olayları bütüncül bir şekilde yönetecek. Özellikle riskli durumların tespiti için yapay zekâ ve büyük veri analitiği kullanılarak erken uyarı sistemleri geliştirilmesinin önemi raporda yer aldı. Teknoloji tabanlı çözümlerle şiddetin önlenmesine katkı sağlanması gerektiği ifade edildi.
Medyada Kadın Temsili ve Yayın İlkeleri
Dijital ve geleneksel medyada kadınların şiddet mağduru olarak temsilinde magazinsel yaklaşımlardan kaçınılması gerektiği belirtildi. Şiddeti teşvik eden veya normalleştiren içeriklerin önlenmesi vurgulandı. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK), terör, afet ve olağanüstü durum yayın ilkelerine benzer şekilde kadına yönelik şiddet konularındaki yayın ilkelerini güncelleme çağrısı yapıldı. Dizilerde şiddet sonrası başvuru mekanizmalarının gösterilmesi ve gündüz kuşağı programlarında çözüm odaklı, yol gösterici içeriklere ağırlık verilmesi istendi.
Kadın İstihdamı ve Aile Politikaları
Raporda, kadınların iş gücüne katılımını artırmaya yönelik politikaların hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Doğum ve süt izinlerinin artırılması, esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması ve babalara verilen doğum izinlerinin uzatılması öneriler arasında yer aldı. Kadınların 0-2 yaş arası çocuk bakımı sürecinde istihdamdan kopmaması için sosyal ve mali haklarının korunarak desteklenmesi gerektiği ifade edildi. Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalarla paralel ücretli izin sürelerinin artırılması teklif edildi.
Komisyon tarafından hazırlanan taslak rapor, komisyon üyelerinin ek görüşleri ve olası muhalefet şerhlerinin eklenmesinin ardından son halini alacak. Raporun nihai hali daha sonra TBMM Genel Kurulu’na sunularak Meclis gündemine taşınacak. Raporda yer alan önerilerin yasal süreçlere nasıl yansıyacağı Genel Kurul’daki değerlendirmelerin ardından netleşecek.
Komisyon raporunda mücadelede sadece yasal düzenlemelerin değil, toplumsal zihniyet dönüşümünün de kritik olduğu vurgulandı. ❝Raporda: Şiddetle mücadelede yalnızca yasal düzenlemeler yeterli olmamakta, toplumsal zihniyet dönüşümü ve etkin uygulama büyük önem taşımaktadır.❞ ifadelerine yer verildi.