enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,9344
EURO
44,2717
ALTIN
4.202,26
BIST
9.356,04
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Az Bulutlu
22°C
Samsun
22°C
Az Bulutlu
Pazar Parçalı Bulutlu
26°C
Pazartesi Çok Bulutlu
23°C
Salı Çok Bulutlu
18°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
19°C

Türkiye’nin Büyük Dönüşümü: PKK Çözülüyor

Türkiye’nin Büyük Dönüşümü: PKK Çözülüyor
24.05.2025
3
A+
A-

“Terörsüz Türkiye” Vizyonu ve PKK’nın Çözülme Süreci, Türkiye’nin Büyük Dönüşümünün Stratejik Eşiği Olarak Değerlendirildi

Prof. Dr. Zakir Avşar, “Terörsüz Türkiye Neyi İfade Eder” başlıklı yazısında Türkiye’nin yakın siyasi tarihinde yaşadığı en büyük dönüşümlerden birinin, bölücü terörden kurtulma süreci olduğunu vurguladı. Yazıda, 1980’lerden bu yana on binlerce insanın hayatına ve trilyonlarca dolarlık ekonomik kayba yol açan bu sürecin sona ermekte olduğu belirtildi. Bu bağlamda “Terörsüz Türkiye” kavramının sadece terör örgütünün eylemlerinin durmasını değil, terörün beslendiği sosyolojik, ideolojik, ekonomik ve dış bağlantılı tüm damarların kurutulmasını kapsayan geniş bir çerçevede görülmesi gerektiği ifade edildi.

“Terörsüz Türkiye” Çok Boyutlu Bir Devlet Projesi

Avşar’a göre “Terörsüz Türkiye”, egemenlik restorasyonunu, sosyolojik bütünleşmeyi, milli kimliğin kolektif güvenliğini ve dış müdahalelere karşı iç direnci içeren çok boyutlu bir stratejidir. Bu sıradan bir güvenlik hedefi olmayıp, Türkiye’nin iç barışını, toplumsal aidiyetini, sınır güvenliğini ve bölgesel liderlik kapasitesini doğrudan etkileyen bir devlet projesidir. Yazıda, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Türkiye’nin en stratejik eşiklerinden birinin “Terörsüz Türkiye” vizyonunun kurumsallaştırılması olduğu belirtilerek, terörle mücadelenin artık bir iç güvenlik refleksi olmaktan çıkıp, devletin yeniden yapılanma stratejisinin temel sütunlarından biri hâline geldiği değerlendirmesi yapıldı.

Terörün Tarihsel Süreci ve Değişen Mücadele Paradigması

PKK terör örgütünün 1980’lerde silahlı eylemlere başlamasıyla Doğu-Güneydoğu bölgesinde büyük bir güvenlik krizinin ortaya çıktığı ve mücadelenin başladığı hatırlatıldı. Bölücü terörün faaliyetlerini yalnızca iç dinamiklerle değil, dış destek yapılarıyla da sürdürdüğü, PKK/PYD’nin bazı ülkelerle kurduğu ilişkilerin terörün bölgesel bir vekâlet savaşı aparatı olduğunu açıkça gösterdiği ifade edildi. Suriye’de oluşturulmak istenen “terör kuşağı” ile Türkiye’nin sınır güvenliğinin ötesinde egemenlik alanının hedeflendiği belirtildi. Terör örgütlerinin istismar ettiği alanlardan birinin, genç nüfustaki işsizlik, fırsat eşitsizliği ve aidiyet boşluğu olduğu, özellikle Güneydoğu’da 1990’larda devletin çekildiği alanların örgütün “sözde yönetim alanları” haline geldiği vurgulandı.

AK Parti Döneminde Değişen Yaklaşım ve PKK’daki Çözülme

Yazıda, 2002’de AK Parti’nin iktidara gelişiyle güvenlik ve mücadele paradigmasının değiştiği, klasik politikalar yerine “anlama, dinleme, hizmet, entegrasyon ve eş zamanlı güvenlik” stratejisinin benimsendiği belirtildi. AK Parti’nin 2002 sonrası dönemde başlattığı sosyal politikaların, örgütün istismar ettiği “boş alanları” büyük ölçüde azalttığı değerlendirmesi yapıldı. Bu süreç aynı zamanda Türkiye’nin değişen devlet yapısının, vatandaşla kurduğu ilişkinin ve bölgesel pozisyonunun da bir aynası olarak nitelendirildi.

Çözülme Süreci ve Gelecek Adımlar

Prof. Dr. Zakir Avşar, yazısında, fesih ve silah bırakma kararı öncesinde PKK terör örgütünün hem sınır içinde hem sınır ötesinde çöküşe girdiğini belirtti. Kandil’in sembolik bir üs haline geldiği, Suriye’deki varlıklarının dar bir bölgeye sıkıştığı, kırsal destek ve insan kaynağının neredeyse tükendiği ifade edildi. Avşar, PKK’nın kendisini fesih ve silah bırakma kararı almış olmasının önemli olduğunu ancak zaten lojistik, ideolojik ve saha hâkimiyeti açısından ciddi anlamda çözülme sürecine girmiş durumda olduğunu vurguladı. Yazının sonunda, bu çözülmenin yalnızca askeri değil; siyasi ve sosyolojik adımlarla desteklenmesi gerektiği değerlendirmesi yer aldı. Yazısında, ❝Bugün artık terörle mücadele, bir iç güvenlik refleksi olmaktan çıkmış; devletin yeniden yapılanma stratejisinin temel sütunlarından biri hâline gelmiştir❞ ifadelerini kullanan Avşar, ❝Terörsüz Türkiye”nin sadece bir girişim değil, güçlü bir zeminde, güçlü bir duruşu ifade ettiğini❞ de belirtti.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

sanalbasin.com üyesidir