31 ülkede 31 bin kişiyle yapılan görüşmelerin analizini içeren rapor, çalışma hayatında yapay zeka temelli teknolojilerin giderek daha fazla kullanılacağına işaret ediyor. Son bir yıl içinde profillerine Copilot ve ChatGPT gibi yetkinlikler ekleyen LinkedIn üyelerinin sayısında 142 kat artış görülüyor. Teknik işlerde çalışmadığı halde yapay zeka becerilerini geliştirmek amacıyla LinkedIn’in eğitim programlarından faydalanan profesyonellerin sayısı ise %160 artmış durumda. Deneyimli fakat yapay zeka yetkinliği bulunmayan bir çalışan yerine daha az deneyimli fakat yapay zeka yetkinliklerine sahip bir çalışanı işe almayı tercih edeceğini belirten liderlerin oranı ise %71.
Yapay zekanın her alanda kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, değişime ayak uydurmak isteyen şirketler ve çalışanların üzerindeki baskı da arttı. Yapay zekanın iş hayatında kullanımının zorunlu hale geldiğini düşünen ve ROI’ye (yatırımın geri dönüşü) olan etkisini göstermek isteyen yöneticilerin çoğu, iş yapay zeka kullanımını bireyselden çıkarıp bütüne yayma konusunda gerekli planları yapma ve hayata geçirmeye gelince yetersiz kalıyor. Bazı meslek profesyonelleri çalışma pazarının çehresini değiştiren yeni yapay zeka ekonomisi nedeniyle işlerini kaybetmekten korkarken, veriler toplumun farkında olmadığı bir yetenek açığı sorununa işaret ediyor. Mevcut tabloda yeteneklerini geliştirmeye ve yeni bir kariyer yoluna girmeye hazır olanlar için büyük fırsatlar olduğu görülüyor.
Yapay zekanın çalışan ekosisteminde uzmanlığı da demokratize ettiğini belirten Microsoft CEO’su Satya Nadella, “Son araştırmamız yapay zekanın organizasyonların daha doğru kararlar verebilmesi, daha iyi iş birliği yapabilmesi ve bunların sonucunda daha iyi sonuçlar elde edebilmesi için büyük fırsatlar sunduğunu ortaya koyuyor” dedi. LinkedIn CEO’su Ryan Roslansky ise, “Yapay zeka işlerin tanımını değiştirirken bizim de yeni rehberlere ihtiyaç duyduğumuz ortada. Organizasyonların içinde yetenek gelişimine alan açma; durağanlık yerine çevikliği teşvik ederek rekabet avantajı yaratma; daha verimli ve etkileşimi yüksek ekipler oluşturma sorumluluğu liderlere düşüyor” diyerek liderlerin kültür değişiminde oynadığı rolün önemine vurgu yaptı.
Microsoft’un LinkedIn ile iş birliği içinde hazırladığı ve çalışanların yapay zeka kullanım tercihlerini mercek altına alan yeni Work Trend Index Raporu, yapay zekanın iş gücünün dönüşümünü geniş anlamda nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor. 31 ülkede 31 bin kişiyle yapılan görüşmelerin analizini içeren rapor hazırlanırken aynı zamanda LinkedIn’de yükselişte olan işe alım trendlerinin, trilyonlarca Microsoft 365 üretkenlik sinyalinin ve Fortune 500 müşterileriyle yapılan araştırmaların da dikkate alındığı belirtiliyor. Rapor, meslek profesyonellerine ve yöneticilere yapay zekayı işlerine entegre etmek için nasıl aksiyon alacakları konusunda fikir veriyor. Raporda öne çıkan 3 başlık şöyle;
Bilgi çalışanlarının %75’i iş yerinde yaratıcı yapay zeka kullanıyor. Yapay zekayı son 6 ay içinde kullanmaya başlamış olanların oranı ise %46. Baskı altında ve çok yoğun şekilde çalışanlar, yapay zekanın kendilerine zaman kazandırdığını, yaratıcılığı artırdığını ve önemli işlere odaklanmalarını mümkün kıldığını belirtiyor. Yöneticilerin %79’u yapay zeka kullanımının rekabet gücü kazanmak için hayati önem taşıdığına inanırken; %59’u yapay zekanın sunduğu üretken çıktının miktarını ölçemediğinden şüphe duyuyor. %60’lık bir kesim ise şirketinin yapay zeka uygulamalarının hayata geçirilmesi için gerekli plan ve vizyona sahip olmadığını düşünüyor. Liderler, bireysel üretkenliğin getirisini tüm organizasyona yayma baskısı hissederken çalışanlar organizasyonların harekete geçmesini beklemiyor; yapay zeka kullanan çalışanların %78’i kendi yapay zeka araçlarını iş yerine getiriyor.
Work Trend Index Raporu yapay zeka çağında daha fazla çalışanın kariyer değişimine sıcak baktığını gösteriyor. İstihdam açığının bulunduğu pozisyonlarda yapay zeka yetkinliği yüksek adayların işe alınma şansı artıyor. Öte yandan liderlerin %55’i siber güvenlik, mühendislik ve yaratıcı tasarım gibi alanlarda açık pozisyonlara uygun adaylar bulabileceğinden şüphe duyduğunu ifade ediyor. Dünya çapında çalışanların %46’sı önümüzdeki sene içinde işinden ayrılmayı düşündüğünü belirtiyor ki bu 2021’den bu yana ölçülen en büyük artış olarak kayıtlara geçiyor. Liderlerin 3’te 2’si yapay zeka yetkinliğine sahip olmayan birini işe almayacağını söylerken; çalışanların sadece %39’unun şirketlerinden yapay zeka eğitimi aldığı görülüyor. Deneyimli fakat yapay zeka yetkinliği bulunmayan bir çalışan yerine daha az deneyimli fakat yapay zeka yetkinliklerine sahip bir çalışanı işe almayı tercih edeceğini söyleyen liderlerin oranı ise %71. Bu bakış açısı çalışanların bireysel çabalarıyla yetkinliklerini artırmaya gayret etmelerine neden oluyor. Son bir yıl içinde profillerine Copilot ve ChatGPT gibi yetkinlikler ekleyen LinkedIn üyelerinin sayısında 142 kat artış görülüyor. Teknik işlerde çalışmadığı halde yapay zeka becerilerini geliştirmek amacıyla LinkedIn’in eğitim programlarından faydalanan profesyonellerin sayısı ise %160 artmış durumda. Çalışanlarını yapay zeka araçlarıyla güçlendiren organizasyonlar en yetenekli çalışanları bünyesinde toplamayı başarıyor.
Araştırma, yapay zeka kullanıcıları arasında farklı profillerin olduğunu ortaya koyuyor. Şüpheciler nadiren yapay zekaya başvururken power user denilen ileri seviye kullanıcılar çok sık yapay zekaya başvuruyor. Şüphecilere kıyasla ileri seviye kullanıcıların yapay zeka ile gündelik iş akışını yeniden şekillendirdikleri ve günde 30 dakikadan fazla zaman kazandıkları görülüyor. Bu tip kullanıcıların %90’ı yapay zekanın üstlerindeki iş yükünü daha idare edilebilir seviyeye indirdiğini ve işi de daha keyifli hale getirdiğini dile getiriyor. İleri seviye kullanıcıların çalıştığı şirketin yönetimi tarafından yapay zekanın işini nasıl dönüştürebileceği konusunda teşvik edilme ihtimali %53 oranında artarken; şirketinden spesifik bir pozisyon için kişiye özel hazırlanmış yapay zeka eğitimi alma ihtimali de %35 oranında artıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı