enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,7401
EURO
36,5750
ALTIN
2.957,37
BIST
9.827,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Açık
13°C
Samsun
13°C
Açık
Salı Hafif Yağmurlu
14°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
14°C
Perşembe Az Bulutlu
14°C
Cuma Parçalı Bulutlu
18°C

Bilim ve teknolojiyle ‘anında moda’ çağı

Bilim ve teknolojiyle ‘anında moda’ çağı
03.10.2022
32
A+
A-

Paris’te insan tenine temas ettiğinde kumaşa dönüşen maddeyle tasarlanan elbise, podyuma yarı çıplak gelen Bella Hadid’in üzerine enjekte edildi. Hadid, bu elbiseyle moda tarihine geçerken kişiye özel kıyafetler, bitkisel deriler, 3 boyutlu numuneler, sanal giyinme deneyimleri gibi teknolojiler önümüzdeki yıllarda giyim sektörünün vazgeçilmezi olacak.

Tasarımlara esneklik sağlıyor

Moda teknoloji ve malzeme biliminin iş birliğinin giderek daha çok sinerji yaratmaya devam ettiğini aktaran Akademisyen-Yazar Ecehan Ersöz, “Dijital dünyada Moda 4.0 bu işbirliği ile tasarımlarda fark yaratmayı sağlıyor. Paris Fashion Week’te Bella Hadid’in spreyle giydirilmesinde de bunu ilginç şekilde gördük. Cilde temas edince buharlaşan ve form alan bir malzeme kullanıldı. Giysi modelin üstünde tasarlanarak şekillendi. Moda, bilim ve teknoloji sinerjisi bu sayede tasarımcıların tasarımlarına esneklik sağlayacak” dedi.

Tasarımcı-müşteri işbirliği artacak

Kimi bunun sadece bir şov olduğunu söylerken kimileri ise bu tarz çalışmaların önümüzdeki yıllarda sıkça karşılaşacağımızı belirtiyor.

İleride bu tekniğin yaygınlaşacağını düşündüğünü belirten Ecehan Ersöz ise “Bu sayede hem tasarımların kişiselleştirilebilirliği artacak, müşteri-tasarımcı işbirliği artacak, ölçü alma işlemi farklı bir boyut kazanacak. Podyumda sprey şekilde makineden çıkan köpüksü malzemenin şekil alabilir özellikte olması tasarımlarda esneklik sağlayacak. Burada teknoloji sayesinde modanın sanat ve estetikle buluşmasında sınırların aşılabileceğini söylemek mümkün” diye konuştu.

Sanal giyinme deneyimi

Peki, teknoloji sürdürülebilir modayı nasıl destekliyor? Ersöz’ün verdiği bilgilere göre öne çıkan uygulamalar şöyle:

3 boyutlu sanal numuneler: Geçmişte ürün numunelerinin tasarım ve alım satım yaşam döngüsünde fiziksel olarak varolması bir zorunluluktu. Bu numuneler hem tasarımcılara hem de perakende satın alma ekiplerine ürünün doğru bir temsilini sağlarken, üretim öncesi son haline karar verilene kadar 20 veya daha fazla numune gerektirebilirdi. Bununla birlikte, 3D teknolojisinin gelişimiyle, sanal numuneler hem tasarım hem de ürün geliştirme aşamalarındaki malzeme ve zaman israfını azaltan dijital bir yöntem oldu.

Alternatif tekstillerin kullanımı: Tekstil ürünlerinin üretiminde kullanılan malzemelerin üretiminde son derece yüksek miktarda su kullanılıyor. Öyle ki bir pamuklu gömleğin yaratılması, bir kişinin 2,5 yılda içtiği kadar su gerektirebiliyor. Naylon ve polyester gibi sentetik malzemelerin üretimi sırasında ise daha az su kullanılsa da bu seferde tehlikeli sera gazları söz konusu olabiliyor. Burada da moda ve tekstiller için geri dönüştürülebilir, yenilenebilir, yeniden kullanılabilir ve sorumlu bir şekilde tedarik edilen sürdürülebilir teknolojilerin geliştirilmesi alternatifler sunmakta. Bazı çevre dostu tekstil alternatifleri, geri dönüştürülmüş lifler ve tarımsal atık ürünlerden elde edilen lifleri içerir. Bu yeni tekstil ürünleri, üretim sırasında daha az atık üreten, uzun süre dayanan ve biyolojik olarak parçalanabilen seçenekler sunabiliyor. Stella McCartney gibi tasarımcılar, biyo bazlı kürk gibi yenilikçi malzemeler kullanarak kapalı döngü ve sürdürülebilir iş modellerine öncülük ettiler. Bu yüzde 37 oranında bitki bazlı kumaş, geleneksel sentetiklere göre yüzde 30’a kadar daha az enerji ve yüzde 63’e kadar daha az sera gazı üretiyor. Ayrıca, Ananas Anam şirketinin ananas yaprağı lifinden ve mantarlardan yapılan bitkisel deri olan yenilikçi çevre dostu alternatifi de bahsetmeye değer. Yine alternatif malzeme kullanımına diğer bir örnekte Anke Domaske adlı Alman mikrobiyoloji öğrencisinin Üniversitede ‘Kendi Giysilerini Yetiştir’ projesinde süt, çay ve kahve çekirdekleri kullanması olmuştu.

Yüksek teknoloji malzemeler ve vegan deri: Teknolojinin modayı sürdürülebilir hale getirmesinin diğer yollarından biri de hayvanların hayatlarını kurtarmaktır. Danışmanlık firması Grand View Research (GVR), hayvansız ürünleri tercih eden tüketici sayısındaki artış ve hayvansız ürünler üretmenin düşük maliyeti nedeniyle küresel suni deri pazarının 2025 yılına kadar 85 milyar dolara ulaşacağını tahmin etmektedir.

Otomasyon ile talep üzerine üretim: Hızlı moda yaklaşımı ile giysi üretip sonra satmak yerine, ürünler sipariş edilir ve üretilir. Günümüzde tek ve küçük seri üretimin maliyeti üretimdeki otomasyon ve inovasyon ile azalıyor artık. Talep üzerine üretim ile azalan iadeler ve garantili satışlar sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Yine 3D yani 3 boyutlu baskı, teknolojinin modayı sürdürülebilir hale getirmesinin bir başka yoludur. Bu tür baskıları, Iris Van Herpen yenilikçi tasarımcılar sayesinde Paris, Londra ve Milano podyumlarında çoktan yerini aldı. 3D baskı sektörde çok yaygın olan kumaş israfını önlemesi, 3D baskıdan yapılan kıyafetlerin hazırlanması uzun sürmediğinden sipariş üzerine üretilebilmesi nedeniyle çevre dostu olarak kabul edilmekte.

Mobil vücut taraması: Tasarımcılar ve üreticiler, müşterilerin vücut şekillerini “ortalamak” için tasarlanmış son derece sınırlı bilgilere dayanarak giysilerin boyutlarına karar verirler. Ücretsiz gönderim avantajı ile edeni uygun olmayan ürünleri iade etmek amacıyla birden fazla bedende giysi satın alımı ise maalesef ki hem müşteriye ulaşımı hem de iade dönüş yolu boyunca dev bir karbon ayak izi birikmesine, ürünlerin bu süreçte hasar görüp kullanılamaz hale gelmesine neden oluyor. Tüketiciler, mobil vücut tarama ürünlerinden yararlandıkça, perakendeciler vücut şeklini daha iyi anlamak ve daha iyi oturan giysiler oluşturmak için ek veriler toplayabilir ve AR giysi deneme çözümleri sayesinde ürün iade oranlarını düşürebilir. Önümüzdeki beş yıl içinde artırılmış, sanal ve karma gerçeklik gibi teknolojiler yaygınlaştıkça, sanal giyinme deneyimleri sanal alışverişin geleceğine büyük oranda katma değer sağlayacak. Vücut taraması veya sensörlü beden ölçü yöntemleri ile üretici ve tasarımcılar bir skalaya bağlı kalmak yerine farklı vücut tiplerine uyacak giysiler oluşturabilir. Sonuç, daha az iade, daha yüksek dönüşüm oranı ve perakendenin çevresel ayak izini azaltmaya yardımcı olabilecek gelişmiş doğruluk ve verimlilik sağlayan vücuda daha iyi oturan giysiler ve memnun müşteriler olacaktır.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

sanalbasin.com üyesidir