Karapıçak Yönetim Kurulu toplantısında 25 Eylül’de Amasya’da yapılacak olan Bölge İstişare Toplantısı hakkında bilgi vererek “Tüm teşkilat yöneticilerimiz, Belediye Başkanlarımız ve Meclis Üyelerimizle Amasya’da olacağız. Toplantıda Genel Merkezimizin bizlerden istediği raporları ileteceğiz. Arkadaşlarımız konu üzerinde detaylı çalışmalarını yürütüyor. Toplantıda Genel Başkanımızın talimatlarını alacağız ve gereğini en iyi şekilde yapacağız” dedi.
Karapıçak teşkilatlara yönelik olarak da “İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte en önemli önceliğimiz ülkenin bekasıdır. “Beka” hamasetle alelade söylenmiş bir söz değildir. Bir grup, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin uyarılarını, telkinlerini ve ne yapmak istediğini maalesef yaşayarak deneyimledikten sonra anlamaktadır. Bizler, Genel Başkanımızın gösterdiği yolda inanarak yürürken muhalefet ağzı ile “erken seçim” söylemleri yaparak kendisine ön açma, yer bulma, kişisel hırsları doğrultusunda dedikodu, fitne peşinde koşmaktadır. Düne kadar “her şeye muhalif” olup “ben merkezli” kendisini merkeze koyup herkesi etrafında konumlandıranlar dün kaybettikleri gibi yarında o fitne çukurundan çıkamayacaklardır. Bizler her “beka” dediğimizde gurur, kibir, enaniyet abideleri “profesyonel siyasetçi” olmuş olanlar kaybetmişliklerinin hırslarına sağa-sola salyalarıyla saldırmaktadırlar. Bu zihniyet dün karşılık bulamadığı gibi bugün de gelecekte de karşılık bulamayacaktır. Milliyetçi Hareketi halen daha anlayamamış, Türk Milliyetçiliği fikriyatından nasibini alamamış, Ülkücülüğün yanından bile geçemeyecek bu zihniyete asla izin vermeyeceğiz” dedi.
“Önceliğimiz davamız” diyerek sözlerine devam eden Karapıçak konuşmasının devamında; “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” anlayışını anlayamamış, bir ülkü etrafında karşılıksız çalışmanın ve bu doğrultuda yaşamanın hazzını tadamamış ve asla tadamayacak olanlar Genel Başkanımızın bu sözünü tersinden anlamış olacak ki en başa “ben”i yerleştirmiştir. Önceliği kendisi olanlar, ellerindeki tek malzemesi dedikodu ve fitne olanlar, yaşantısıyla, dili ve üslubuyla çukurda kalmış, çamura bulaşmış olanlar da bilsinler ki o bataklıktan asla çıkamayacaklardır” dedi.
“Samsun siyasetini ve yereldeki çalışmaları yakından takip ediyoruz” diyen Karapıçak; “Samsun’da ki her olayı, durumu, gelişmeyi, yatırımı, siyasi söylemi çok yakından takip ediyoruz. Gerekli gördüğümüz durumlarda muhataplarını arayıp gerektiğinde takdir ediyor, gerektiğinde yönlendiriyor gerektiğinde ise eleştiriyor ve “yanlışa yanlış” diyoruz. Bu çalışma ve diyalogları yaparken popülist siyasetten uzak, doğrudan muhataplarıyla sonuç odaklı izleme, öneri ve tenkitlerde bulunuyoruz. Esas olan Samsun’un, bölgenin ve dolayısıyla ülkenin menfaatleridir. Kamuya ve siyaset kurumuna yansımış, önceliği kamu olmayan, kamu yararı oluşturmayan hiçbir çalışma, yatırım veya projeye siyaseten destek vermemiz mümkün değildir. Bu doğrular etrafında tüm gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve görüşlerimizi iletiyoruz” dedi.
“Söylemlerimizde dile ve üsluba dikkat ediyoruz” diye sözlerine devam eden Karapıçak. “Üslup çok önemli. Bu bağlamda dilimize dikkat etmemiz gerek. Ülkenin içinden geçtiği bu süreçte kimseyi ötekileştirmeden birliğimize ve dirliğimize zarar gelmeyecek tavır ve davranış içerisinde olmaya dikkat ediyoruz” dedi.
Teşkilatlara yönelik olarak da; “Samsun olarak tüm il ve ilçe teşkilatımızın mensupları özveri ile çalışmalıdır. Dedikoduya mahal verecek, dedikodu yapacak, klikçilik yapacak, bölgecilik yapacak, “hakkını vermeden” hamasetle koltuk işgal edecek kim olur ise yolumuzu ayırırız. Herkes görevinin gereğini hakkıyla mazeretsiz yerine getirecek ve hesap verebilir olacak” dedi.