enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,9075
EURO
44,1470
ALTIN
4.112,04
BIST
9.369,87
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Parçalı Bulutlu
20°C
Samsun
20°C
Parçalı Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
22°C
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
23°C
Pazar Açık
26°C

Zakir Avşar: Zıplama Değil, Türkiye’nin Bilim Başarıları Önemli

Zakir Avşar: Zıplama Değil, Türkiye’nin Bilim Başarıları Önemli
22.05.2025
2
A+
A-

Prof. Dr. Zakir Avşar, modern siyasi protesto yöntemlerinden “zıplayarak protesto” biçimini kaleme aldığı yazısında eleştirerek, bu eylem tarzını Türkiye’nin son yıllardaki bilim, teknoloji, savunma sanayii ve enerji alanlarındaki önemli ilerlemeleriyle karşılaştırdı. Avşar, fiziksel hareketin tek başına toplumsal ya da bilimsel ilerlemeyi sağlamayacağını vurguladı.

Modern Protesto Biçimlerinin Değişimi
Prof. Dr. Zakir Avşar, “Zıplamakla yerçekimi aşılmaz…” başlıklı analizinde siyasal protestoların tarihsel süreçteki değişimine dikkat çekti. Sanayi Devrimi sonrası klasik sendikal yürüyüş ve grevlerden, 21. yüzyılın dijital iletişim çağına geçişte protesto eylemlerinin içeriğinden çok biçimine odaklandığını savundu. Yazar, çömelen adam, duran adam ve hashtag gibi yöntemlerin ardından son dönemde “zıplayarak protesto”nun yeni bir evre olarak ortaya çıktığını belirtti.

“Zıplama” Eyleminin Anlamı Üzerine
Avşar, zıplayarak protesto eylemini “kimi hoplaya hoplaya bilim, çağdaşlık, eşitlik istiyor, kimi ise zıplayarak rejim, sistem, iktidar değişikliği” şeklinde yorumladı. Bu yöntemin ilk ne zaman ve nerede başladığının net olmadığını, Norveç’teki çevreci festival veya Latin Amerika’daki “zıplayanlar vurulmaz” mottosu gibi çeşitli iddiaların bulunduğunu aktardı. Yöntemin Türkiye’de daha çok konser salonlarında ve belediyeler merkezli organizasyonlarla yayıldığını, Batı’dan ithal bir “kültürel yazılım güncellemesi” gibi işlev gördüğünü öne sürdü. Yazar, zıplamanın artık “Zıplamayan şucudur, bucudur!” gibi sloganlarla kitleyi ayırt eden bir “kinetik filtreleme yöntemi”ne dönüştüğünü iddia etti.

Türkiye’nin Bilim ve Teknoloji Alanındaki İlerlemeleri
Yazısında Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerine sayılarla değinen Avşar, 2002’de iki olan aktif teknopark sayısının 2025 itibarıyla 92’ye ulaştığını, buralarda firma sayısının 10 bini, Ar-Ge personeli sayısının ise 80 bini geçtiğini ifade etti. Türkiye’nin toplam Ar-Ge harcamalarının GSYH içindeki payının 2002’deki %0,5 seviyesinden 2024 itibarıyla %1,4’e yükseldiğini belirtti.

Savunma Sanayii ve Enerji Alanındaki Kazanımlar
Avşar, yazısında Türkiye’nin milli teknoloji hamlelerine örnekler verdi. Elektrikli otomobil TOGG’un banttan indiğini, KAAN savaş uçağı, Hürkuş, Hürjet ve Gökbey gibi hava araçlarının geliştirildiğini, İHA ve SİHA’ların kendi imkanlarıyla üretildiğini, TCG Anadolu gibi gemilerin denizlere indirildiğini kaydetti. Türk savunma sanayii ürünlerinin 2024 itibarıyla 180’den fazla ülkeye ihraç edildiğini vurguladı. Enerji alanındaki gelişmelere değinen Avşar, Gabar’da günlük 100 bin varile yakın petrol çıkarıldığını, Sakarya Gaz Sahası’ndan doğalgazın hanelere ulaştırıldığını ve yeni rezervlere ulaşıldığını yazdı. Ayrıca, Mavi Vatan’da enerji arama ve çıkarma kapasitesine erişildiğini, rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarıyla Türkiye’nin Avrupa’da ilk 5 ülke arasına girdiğini belirtti. Yazar, tüm bu başarıların “zıplarken” veya “zıplatanlarca/zıplayanlarca” gerçekleştirilmediğini savundu.

Yazarın Gençlere Yönelik Mesajı ve Eylemin İşlevselliği
Prof. Dr. Avşar, zıplayarak bilim ve çağdaşlık isteyen gençlere seslenerek, zıplarken ülkenin kendi evlatları tarafından yapılan yerli uçakları veya motorları göremeyeceklerini, Teknofest gibi etkinlikleri kaçıracaklarını öne sürdü. Yazar, gençlerin Ar-Ge, girişimcilik, akademik çalışma, proje üretimi gibi alanlara yönelmesi gerektiğini belirterek, ❝Sizler de Ar-Ge, girişimcilik, akademik çalışma, proje üretimi, katkı ve kalıcılık, kalkınmacı, yerli ve milli anlayışlarla kendinizi donatabilir; Halil Paşa’nın, Vecihi Hürkuş’un, Şakir Zümre’nin, Nuri Demirağ’ın, Necmettin Erbakan’ın, Özdemir Bayraktar’ın hayallerini gerçekleştirip ruhlarını şad edecek büyük hamlelerin sahipleri olabilirsiniz… Size de bu yakışır…❞ ifadelerini kullandı. Protesto eyleminin bir içeriği, hedefi ve usulü olması gerektiğini vurgulayan Avşar, zıplama eyleminin işlevselliği, iktidarı sarsma, ekonomi politikalarını değiştirme gibi konulardaki etkisinin sorgulanması gerektiğini yazdı. Yazısını, ülkenin bilimde, teknolojide, enerjide ve savunmada geldiği noktayı görmezden gelerek sadece zıplamanın, ❝…aslında bir şey demekten ziyade, “diyecek bir şeyim kalmadı” anlamına gelir.❞ sözleriyle sonlandırdı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

sanalbasin.com üyesidir