enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
40,1704
EURO
47,0707
ALTIN
4.336,96
BIST
10.358,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Parçalı Bulutlu
29°C
Samsun
29°C
Parçalı Bulutlu
Pazartesi Parçalı Bulutlu
29°C
Salı Az Bulutlu
29°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
29°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
30°C

Kayseri Kültepe Kazılarında 8 Bin Yıllık Tarih ve 23 Bin 500 Tablet Bulundu

Kayseri Kültepe Kazılarında 8 Bin Yıllık Tarih ve 23 Bin 500 Tablet Bulundu
07.07.2025
2
A+
A-

**Kayseri Kültepe Kazıları: 8 Bin Yıllık Tarih ve 23 Bin 500 Tablet**

Kayseri’de yer alan ve Anadolu’nun en önemli arkeolojik merkezlerinden biri olarak kabul edilen Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü’nde devam eden kazı çalışmaları, bölgenin binlerce yıllık tarihine ışık tutmaya devam ediyor. İlk olarak 1948 yılında Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından başlatılan ve günümüzde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinden Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığında yürütülen kazılarda bugüne dek büyük çoğunluğu Asurlu tüccarlara ait 23 bin 500 yazılı tablet gün yüzüne çıkarıldı. Bu tabletler ve diğer bulgular, M.Ö. 2. bin yılda Anadolu’da yaşanan karmaşık ticaret ilişkilerini ve sosyal yaşamı anlamak için eşsiz veriler sunuyor.

**Güncel Kazı Çalışmaları ve Yöntemleri**

Bu yılki kazılar, hem Karum olarak bilinen aşağı şehirde hem de höyüğün tepe kısmında yoğunlaşmış durumda. Çalışmalar, Asurlu tüccarların Anadolu’ya nasıl geldikleri, kurdukları gelişmiş ticaret sistemi ve yerel halkla olan ilişkileri gibi konulara odaklanıyor. Modern arkeolojik teknikler kullanılarak, sadece büyük objeler değil, toprak ve toz kalıntıları bile incelenerek dönemin bitki örtüsü, hayvan türleri ve çevre koşulları hakkında bilgi ediniliyor. Mezarlardan çıkarılan insan kemikleri üzerinde yapılan analizlerle ise o döneme ait hastalıklar ve sağlık durumları tespit edilmeye çalışılıyor.

**Mimari ve Tabletlerin İncelenmesi**

Kazılar kapsamında ortaya çıkarılan kerpiç evler bütüncül bir yaklaşımla inceleniyor. Bu yapılarda bulunan arkeolojik objelerin kökenleri, üretim teknikleri ve kullanım amaçları detaylı analizlerle belirleniyor. Özellikle yazılı arşivlere ulaşıldığında, fiziksel buluntuların bu belgelerdeki bilgilerle karşılaştırılması suretiyle tarihsel doğrulama yapılıyor. Karum alanında bulunan tabletlerin önemli bir kısmı, tüccarlar ve yerel halk arasındaki yazışmalardan, ticari anlaşmalardan ve hatta miras davaları gibi hukuki süreçlere ait mahkeme kararlarından oluşuyor. Bu belgelerdeki envanter kayıtlarının kazılarda ortaya çıkan objelerle ne derece örtüştüğü de araştırmanın önemli bir parçasını oluşturuyor.

**Tarihsel Derinlik ve Bilimsel Önem**

Kazı başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, 78 yıldır süren ve halen sit alanının sadece yüzde 5’inin kazıldığını belirttiği çalışmaların binlerce yıl sürebileceğini ifade etti. Kulakoğlu, ❝Kültepe’nin tamamının kazılması binlerce yıl sürebilir. Ancak elde edilen bulgular, bölge tarihinin günümüzden 8 bin yıl öncesine kadar uzanabileceğini gösteriyor❞ dedi. Asurlu tüccarların gelişinden çok daha önce Kültepe’nin büyük bir yerleşim merkezi olduğunu vurgulayan Kulakoğlu, Kalkolitik döneme, yani günümüzden yaklaşık 6.500 yıl öncesine ait kalıntılar bulunduğunu ve kazılar derinleştikçe tarihin 7 ila 8 bin yıl öncesine kadar gidebileceği yönündeki beklentiyi dile getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ❝Geleceğe Miras❞ projesi kapsamında yürütülen kazılar, sadece Anadolu tarihi için değil, aynı zamanda Mezopotamya ve Suriye gibi yakın doğu bölgelerinde bulunmayan önemli bilgileri ortaya çıkararak geniş bir coğrafyanın tarihine ışık tutuyor. Prof. Dr. Kulakoğlu, kazıların bilimsel açıdan büyük öneme sahip olduğunu ve sürdürülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

sanalbasin.com üyesidir