Spot
Kars’ta TÜRK-İŞ’e bağlı Şeker-İş ve Yol-İş Sendikaları, kamu işçilerinin artan yoksulluk, geçim sıkıntısı ve adil olmayan çalışma koşullarına dikkat çekmek amacıyla ortak bir basın açıklaması düzenleyerek taleplerini dile getirdi ve ülke genelinde süren eylemlerin devam edeceğini bildirdi.
Giriş
Kars’ta bugün, TÜRK-İŞ Konfederasyonu’na bağlı Şeker-İş ve Yol-İş Sendikaları temsilcileri ve kamu işçileri, artan yoksulluk, adaletsizlik ve geçim sıkıntısı gibi temel sorunlara tepki göstermek ve işçilerin taleplerini kamuoyu ile paylaşmak için bir araya geldi. Basın açıklaması, Türkiye genelinde birçok ilde AK Parti il binaları önünde gerçekleştirilen eş zamanlı protestoların bir parçasıydı. Eylemde, kamu işçilerinin yaşadığı ekonomik zorluklar ve çalışma koşulları ele alındı.
Gelişme
İşçilerden Hükümete Çağrı ve Eylem Gerekçesi
Sendika temsilcileri adına konuşan Yaver Kop, eylemin nedenlerini ve işçilerin mevcut durumunu ortaya koydu. Kop, ❝Bugün Türkiye’nin dört bir yanında AK Parti İl Binaları önünden sesleniyoruz! Çünkü artık sabrımız kalmadı. Yoksulluğa, adaletsizliğe, duyarsızlığa tahammülümüz kalmadı!❞ ifadeleriyle hükümete seslendi. Bu eylem planının sadece bir başlangıç olduğunu belirten Kop, işçilerin temel geçim mücadelesi verdiğini vurguladı. Geçtiğimiz hafta işyerlerinde başlayan bildiri dağıtımlarının ardından bu hafta meydanlara taşınan eylemlerin, ❝halkın mutfağındaki yangın, maaşlara yansıtılmayan gerçekler artık gizlenemez hale geldiği❞ için zorunlu hale geldiği ifade edildi.
TÜRK-İŞ’in Kamu İşçileri İçin 6 Talebi
Basın açıklamasında kamu işçilerinin yaşadığı sorunlara çözüm bulmak amacıyla TÜRK-İŞ tarafından belirlenen 6 ana talep sıralandı:
İlk talep, insan onuruna yakışır ücretti. TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin sahadaki, yani pazardaki gerçek yaşam maliyetini yansıtmadığı belirtilerek, gerçek enflasyon oranlarına uygun bir ücret düzenlemesi yapılması istendi. İkinci olarak, gerçekçi ve adil toplu sözleşme çağrısı yapıldı. Sunulan tekliflerin işçiyi oyalayıcı nitelikte olduğu ve işçinin iradesini gerçekten yansıtan bir sözleşme imzalanması gerektiği ifade edildi. Üçüncü talep, vergide adaletti. Mevcut vergi sisteminde ❝az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alınan sistem değişmeli!❞ denilerek, gelir adaletini gözeten kademeli bir vergi düzenlemesi talep edildi. Dördüncü olarak, geçim sıkıntısına acil çözüm istendi. Artan kira fiyatları, faturalar ve temel ihtiyaç maddelerindeki fahiş artışlar karşısında işçi maaşlarının hızla eridiği vurgulanarak, ekonomik iyileşmenin halkın sofrasından başlaması gerektiği belirtildi. Beşinci talep, iş güvencesiydi. Taşeron sistemine son verilmesi ve güvencesiz çalışmanın önüne geçilmesi talep edildi. ❝Bugün işi olan, yarını için kaygı duymamalı!❞ mesajı verildi. Son olarak, emeğe saygı istendi. Emekçilerin alın terine gerekli değerin verilmediği sürece ülkede gerçek adaletin sağlanamayacağı dile getirildi.
Sonuç ve Tepkiler
Geçim Sıkıntısı Karşısında İşçi Mektubu ve Tepkiler
Basın açıklamasının sonunda, kamu işçilerinin yaşadığı çaresizliği ve umudu yansıtan bir mektup okundu. Mektupta, geçim sıkıntısı nedeniyle yaşanan zorluklar ve sendikanın eylem çağrısıyla yeniden yeşeren umut etkileyici bir dille anlatıldı. Mektuptan bazı satırlar şöyleydi: ❝Her gün ‘bugünlük de idare ederiz’ diyoruz ama aslında eksilen her şey insanca yaşam hakkımız. İçimden ‘yaşamak bu değil’ dediğim anda, sendikamdan gelen açıklamayla yeniden umutlandım. Alanlarda birleşelim, hakkımızı direne direne alalım.❞ Mektubun okunması alanda bulunan kamu işçilerini duygulandırdı ve büyük destekle karşılandı. Mektubu okuyan sendika temsilcisi, bunun yalnızca bir kişinin değil, milyonlarca işçinin ortak sesi olduğunu belirtti.
Eylemler Devam Edecek
Eylemde, ❝Sadaka değil hakkımızı, ikram değil emeğimizin karşılığını istiyoruz❞ sloganı sık sık dile getirildi. Bu sloganlar, ülke genelinde kamu işçilerinin birlik ve dayanışma içinde olduğunu gösterdi. Sendika temsilcileri, TÜRK-İŞ’in belirlediği eylem takviminin önümüzdeki günlerde de çeşitli şekillerde devam edeceğini duyurdu.