İstanbul deprem riski, bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde uluslararası medyanın gündemine yeniden taşınarak zamanlama tartışmalarını tetikledi.
BHA ajansından alınan bilgilere göre, İstanbul için uzun yıllardır uzmanlar tarafından dile getirilen büyük deprem riski, son dönemdeki askeri ve diplomatik gelişmelerin yoğunlaştığı bir süreçte küresel basında yeniden öne çıkarıldı.
Deprem tehlikesi, Marmara Denizi’ndeki olası büyük sarsıntı beklentisi bağlamında yeni bir konu olmamasına rağmen, medyadaki bu yeni yoğunluk kamuoyunda farklı yorumlara yol açtı.
Uzman değerlendirmelerine göre, bazı çevreler bu gelişmenin zamanlamasının dikkat çekici olduğunu belirtirken, sosyal medyada deprem haberlerinin toplumsal psikoloji üzerindeki potansiyel etkisi sorgulanmaya başlandı.
Bu tartışmalar esnasında, bilimsel bir dayanağı olmayan “yapay deprem” iddiaları da yorumlar arasında yer buldu.
İddialara göre bazı yorumcular, operasyon ihtimallerinin olduğu bir dönemde İstanbul’daki deprem riskinin uluslararası kamuoyuna hatırlatılmasının tesadüf olmayabileceği görüşünü dile getirdi.
Ancak uzmanlar, bu tür spekülatif yorumlara temkinli yaklaşılması gerektiğini ifade etti. Bölgesel gerilimler ve eş zamanlı artan deprem manşetleri zamanlama spekülasyonlarını güçlendirirken, deprem gerçeğinin politik gelişmelerden bağımsız olarak bilimsel çerçevede ele alınması gerektiği vurgulandı.