Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin yıl dönümünde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bölgesel barış ve insan hakları konusundaki duruşunu vurgularken, tek parti dönemlerini eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” programında konuşma gerçekleştirdi. Program, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 77’nci yılı vesilesiyle düzenlendi. Konuşmasında Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin insan hakları sicili ve bölgesel barış konularındaki politikalarına odaklandı.
Erdoğan, Gazze ve Sudan’daki sivil durumlar başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerindeki mağduriyetlere dikkat çekti. Uluslararası zulümlere karşı pozisyonlarını netleştiren Erdoğan, ❝Nerede bir zulüm varsa mazlumun yanında, zalimin karşısında dimdik duruyoruz❞ ifadelerini kullandı.
Türkiye’de 1949’da yürürlüğe giren İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne değinen Cumhurbaşkanı, geçmişteki tek parti yönetimlerini eleştirdi. Erdoğan, ❝Tek parti faşizmi, beyannamenin altını ilk günden itibaren oymuştur❞ değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca, 27 Mayıs’tan 28 Şubat’a kadar yaşanan müdahalelerin arkasında bu zihniyetin bulunduğunu belirtti.
Son 22 yılda yapılan reformlarla vesayet dönemlerinin tahribatını gidermeye çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, ❝Ancak insan hakları ihlallerinin faturasını hâlâ ödüyoruz❞ açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin insan hakları siciline yönelik tartışmalara yanıt veren Cumhurbaşkanı, ❝Bizim tarihimizde insan hakları konusunda mahcubiyet duyacağımız bir leke yoktur. Tarihimizin hiçbir döneminde çiğ süt içmedik, şükür karnımız da ağrımıyor❞ sözlerini kullandı.
Suriye süreciyle ilgili de açıklamalarda bulunan Erdoğan, 10 Mart mutabakatının uygulanmasının önemine işaret etti. Erdoğan, ❝Mutabakatın altında imzası olanlar tarafından ahde vefa gereği hayata geçirilmesi önemli bir düğümü çözecektir❞ dedi. Bu mutabakatın uygulanmasının, bölünmüş ve zayıf bir Suriye’ye yatırım yapan odakların planlarını bozacağını belirtti.
Konuşmasının sonunda Türkiye’nin uluslararası rolüne değinen Cumhurbaşkanı, ülkenin artık sadece sınır güvenliğini sağlayan bir aktör değil, aynı zamanda bölgesel barışı şekillendiren bir diplomasi gücü haline geldiğini vurguladı. Erdoğan, ❝Türkiye denilince artık sadece sınırlarını koruyan değil, barışı kuran ve diplomasiyi şekillendiren bir ülke akla geliyor❞ şeklinde konuştu.