**Yunus Emre’nin En Eski Nüshası Ankara’da Tanıtıldı**
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yunus Emre’nin 1492 tarihli en eski nüshasının Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde tanıtımını gerçekleştirdi.
Ankara Resim ve Heykel Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen bir toplantıya ev sahipliği yaparak, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Yunus Emre’nin bilinen en eski nüshasına ait iki ciltlik eseri gün yüzüne çıkardı. Toplantıda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu kıymetli nüshaların medeniyetin düşünce dünyasının yaşatılması açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
Bakan Ersoy: Yunus Emre Anadolu’nun Gönül Rehberidir
Bakan Ersoy, Yunus Emre’yi “Anadolu’nun bağrından çıkan, aşk ve hikmetle yoğrulmuş bir şair” olarak tanımlayarak, Yunus’un dizelerinde ilahi aşk, insan sevgisi ve tasavvufun engin bilgeliğinin bulunduğunu ifade etti. Ersoy, Yunus Emre’nin “Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz” sözleriyle insanlığa barış ve hoşgörü çağrısı yaptığını vurguladı. Yunus Emre’nin halkın gönlünde taht kurduğunu belirten Bakan Ersoy, onun “kelimeleriyle gönülleri ilmek ilmek işleyen bir söz ustası ve çağlar ötesinden seslenen bir bilge” olduğunu dile getirdi.
Yunus Emre’nin Evrensel Barış Mesajı Vurgulandı
Yunus Emre’nin barış elçiliğine de değinen Bakan Ersoy, “‘Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü’ anlayışı, dil, din, ırk ayrımı gözetmeden tüm insanları kucaklayan evrensel bir çağrıdır” şeklinde konuştu. Ersoy, bu çağrıya kulak verenlerin sevgi ve hoşgörünün aydınlığına yöneleceğini ve Yunus’un mesajlarının dünya barışının temel taşlarından biri olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.
1492 Tarihli Nüsha İlk Kez Gün Yüzüne Çıkarıldı
Tanıtılan iki ciltlik eserin, Yunus Emre Külliyatı Yayın Kurulu Heyeti danışmanlığında hazırlandığı belirtildi. Bakan Ersoy, bu çalışmanın akademik dünya ve kültürel miras için önemli bir kazanım olduğunu söyledi. Eserin, 1492 yılında Kahire’de yazılmış, bilinen en eski Yunus Emre nüshası olduğu bilgisi paylaşıldı. Vahitpaşa Yazma Eserler Kütüphanesi envanterine kayıtlı nüshada, Yunus Emre’nin tasavvufi mesnevisi Risâletü’n-Nushiyye ve 200’den fazla şiiri yer alıyor.
Eser Türk Dilinin Tarihsel Önemi Açısından Değerli
Bakan Ersoy, eserin sadece edebi değil, dilsel ve tarihsel açıdan da büyük öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Oğuz Türkçesi’nin Anadolu dışında da yazılıp okunduğuna dair güçlü bir kanıt sunmaktadır” dedi. Prof. Dr. Orhan Kemâl Tavukçuoğlu’nun dört yıllık çalışmasıyla hazırlanan nüshanın, Yunus Emre’nin hayatına dair yeni tezler içerdiği ve şiirlerin sözlüğünü içeren yapısıyla Yunus Emre’nin düşünce dünyasını daha anlaşılır kıldığı belirtildi. Ersoy, “Yûnus demek; Türkçenin ve Türk kültürünün billurlaşmış en seçkin örneği; çağdaş insanlar için bir rehber demektir” ifadelerini kullandı.
Geleceğe Miras: Yunus Emre’nin Eserleri
Bakan Ersoy, bu eserin geçmiş olduğu kadar geleceği de aydınlatan bir kaynak niteliğinde olduğunu vurgulayarak, “Bu eserler sadece geçmişimizi değil, geleceğimizi de aydınlatan birer meşaledir. Çünkü Yunus Emre yalnızca bir şair değil; Anadolu’nun gönül rehberi, insanlığa ışık tutan bir bilgedir” dedi. Tanıtımın sonunda emeği geçen akademisyenlere ve yayın kuruluna teşekkür eden Ersoy, bu tür çalışmaların devam edeceğini müjdeledi. Bakan Ersoy, konuşmasını “Yunus Emre’nin dilini, sevgisini, hoşgörüsünü yaşatmaya; onu yalnızca bir edebi şahsiyet değil, bir medeniyet rehberi olarak görmeye devam edeceğiz” sözleriyle tamamladı.