CHP’li vekil, 130 bin kişilik askerlik listesine alındığı iddia edilen kişilerin vatandaşlık ve güvenlik durumunu Meclis gündemine taşıdı.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, bazı kişilerin askerlik listelerine dahil edildiği iddialarını Millî Savunma Bakanı ve İçişleri Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergeleriyle gündeme getirdi.
Önergenin temelini, Millî Savunma Bakanlığı Askeralma Genel Müdürlüğü tarafından askerlik şubelerine gönderildiği iddia edilen 130 bin kişilik bir listenin varlığı oluşturuyor. Ceylan, bu kişilerin askerlik kaynağına alınması talimatının verildiğini belirterek, listedeki kişilerin kimlik durumlarının açıklanmasını talep etti.
Milletvekili Ceylan, gönderilen listedeki kişilerin, 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimleri öncesinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçen 20 ila 40 yaş aralığındaki erkekler olup olmadığını sordu. Ceylan, bu iddiaların doğrulanması halinde durumun ciddi bir güvenlik sorunu teşkil edeceğini ifade etti.
Önergede, Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı mülteci sayısına da değinildi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine atıfta bulunularak, ülkede kayıtlı 3,4 milyon mülteci bulunduğu bilgisi paylaşıldı.
Ceylan, listede yer aldığı öne sürülen kişilerin önemli bir kısmının 2023 seçimlerinde oy kullandığı bilgisini hatırlatarak, seçimlerden yaklaşık iki yıl sonra askerlik kayıtlarına dahil edilmeleri sürecindeki gecikmeyi sorguladı. Vekil, bu durumun bir unutma mı yoksa bilgilerin Millî Savunma Bakanlığı’na geç iletilmesi sonucu mu gerçekleştiğini sordu.
Ayrıca Özgür Ceylan, İçişleri Bakanlığı’na da ayrı bir önerge sundu. Bu önergede, özellikle seçim öncesinde geçici koruma statüsündeki yaklaşık bir milyon kişinin vatandaşlığa geçirildiği iddiasının doğruluğu araştırıldı. Ceylan, vatandaşlığa alınan kişilerin uyruk dağılımı, seçilme kriterleri ve kaçının seçimlerde oy kullandığı gibi detayların şeffaf bir şekilde açıklanmasını talep etti.
Ceylan, bu iddiaların kamuoyunda büyük soru işaretleri yarattığını ve konunun idari bir süreç olmanın ötesinde millî güvenlik boyutu taşıdığını vurguladı.