BİR “HAKÎKAT” DAHA VAR!..
(“Malûmlar”a “Taşlama”, mısra-mısra haşlama):
* “İslâm düşmanı bir ‘eleştirmeci’den kalma ve daha nice Yahudi, Ermeni, Rum şivesine kadar yanaşma bu dil, dikkat edilecek olursa Moskova’nın milletleri çürütme plânından husûsî bir madde olarak solcu ağızların edâsıdır… Yapılacak tek şey, dilimize girmiş bütün Arapça ve Farsça kelimeleri benimseyip aslî maddeler hâlinde kabullenmek, onları kendi ‘sarf ve nahiv’ dünyasından ayırmak, kendi ‘gramer’ ve hançere dehâmıza terk etmek, bütün uydurukçaları atmak. Batı dillerinden gelenleri de yalnız teknik plânda olmak şartıyla almak ve aynı muameleye tâbi tutmak yani Türkçeleştirmek…” (NF Kısakürek)
aygıdeğer Okuyucularımız!..
1942 Erzincan doğumlu, Ziraat Yüksek Mühendisi ve Türkiye Gazetesi Araştırmacı Yazarı, Türk Dünyası Koordinatörü olan Sn. “Numan Aydoğan Ünal” Beyefendi tarafından derlenip yayına hazırlanan ve de “KTB Yayınları”nca geçtiğimiz yılın Ağustos ayı içinde neşredilen “Yazık Oldu Güzel Dilimize TÜRKÇEYE SÛİKAST” adlı 552 büyük sayfalı eserin 406’ncı sayfasında, “Prof. Dr. Orhan Fuat Köprülü”nün “Türkçe Nasıl Fakirleştiriliyor?” başlıklı makâlesinde yer alan şu giriş cümlesi bize bir asra yaklaşan “Dil Tahripçiliği”ndeki bir “teşhis”i, gözler önüne sermesi bakımından oldukça önemlidir:
“Yıllardır, büyük çoğunluğu bilmeden, küçük bir azınlığı ise bilerek dilimizi özleştirmeye kalkışanlar, daha doğrusu sananlar, lisanı zenginleştireceğiz derken, aslında onu fakirleştirmektedirler!”
Bu “haşarat dilciler”in, bu “öztürkçeciler”in, “sahtekâr dil bilimci, edebiyatçı, yazar ve sanatçı geçinenler”in asıl maksatları; aşağıda geçen alıntı cümlelerde saklıdır:
* “Kahrolsun Şeriat Hükûmeti”, “Artık 1935’teyiz. On iki senelik bir müddet zarfında, yeni Türk, kendine yeni bir ruh, yeni bir ahlâk, yeni bir tarih, hattâ, Allah’ı artık Tanrı diye andığı için, diyebilirim ki yeni bir Allah yaratmıştır.” (Moiz Kohen/Tekin Alp-Kemalizm; İstanbul 1936, s. 94, 171)
* “Ben bu yeni kelimeleri uydururak dili bozmak ve bu dille okuma yazmayı imkânsız hâle getirerek kullanımdan kaldırmak istiyorum.” (N. Ataç: Bkz: Mustafa Miyasoğlu-Edebiyat Sohbetleri; Konak Yy. İstanbul 2003)
= = = (***) = = =
Defaatle yazıp durduğumuz ve duyurduğumuz bu gerçekleri bir kere daha haykırmak istiyor ve bakar körler ile Hakk ve hakîkate sağır kulaklara “mıh” gibi çakmayı diliyor ve diyoruz ki:
Bir “hakîkat” daha var, bunu “bilmemiz” gerek;
“Küçük bir azınlığın”, “p(i)lânı/oyunu” bu!..
Rus “Alfabe”yi bozdu, “Agop-Ataç: Engerek”;
“Türkistan” parçalandı, bölük-pörçük doğrusu;
Şimdi “TDT” doğdu, “Türklüğe omuz” verek!..
“Alfabe-Dil Oyunu”, “bâtıl” kafa ürünü;
“Ateistler-Deistler”, sürüm sürüm sürünü;
“Milliyetçi Aydınlar”, unutmayın hiç dünü!..
“Türkistan” parçalandı, bölük-pörçük doğrusu;
Şu “Bizim Azınlıklar”, aratmıyor Çin-Rus’u!..
“Dönmeler” var “Yahudi”; “Ermeni, Rum Dönmeler”;
Kiminin “adı bizden”, “sünnetsiz” daha neler;
“Hâcı” bile olan var, babalar ve anneler!..
“Türkistan” parçalandı, bölük-pörçük doğrusu;
“Ülkem eyâlet olsun”, diyor nice herzeler!..
“Yazarlar” var “fonlanmış”, “kalbleri: Döviz-para”;
“Tiyatrocu/Şarlatan”, siyaseten: Maskara”;
“Kelime” yok “sözcük” var, açmak isterler “yara!..”
“Türkistan” parçalandı, bölük-pörçük doğrusu;
“Dîn/Îmân”dan “nasipsiz”, bir “hayrı yok: Fukara!..”
“Şarkıcı” var “edebsiz”, hedefinde “dindar genç”;
“LGBT”ye teslim, göstermiyor bi direnç;
“Dînimi/Târihimi”, yapmak istiyor hep çenç!..
“Türkistan” parçalandı, bölük-pörçük doğrusu;
“Aziz Nesin”i gördük, sonu iğrenç mi iğrenç!..
Bir “hakîkat” daha var, bunu bilmemiz gerek;
Rus “Alfabeyi” bozdu, “Agop-Ataç: Engerek”;
Şimdi “TDT” çıktı, “Türklüğe omuz” verek!..
“Türkistan” parçalandı, bölük-pörçük doğrusu;
Şu “Bizim Azınlıklar”, aratmıyor Çin-Rus’u!..
“Mutlu/Putlu Azınlık”; hem çalıyor, oynuyor;
“Medya” denen “heyûlâ”, “yamuk” ile kaynıyor;
“MEB: Yuttu/Yutar Türkçe”, yıllar yılı doymuyor!..
“Türkistan” parçalandı, bölük-pörçük doğrusu;
“TRT”yi sanmayın, “kuyu” kazıp oymuyor!..
KAYIKÇ’Ali yaz-duyur, sanma “firâset” uyur;
Nice “satılmış” gelse, demeyiz bizler “Buyur!”;
“Bor” sabunu/deterjan, böyle “necaset”i yur!..
“Türkistan” parçalandı, bölük-pörçük doğrusu;
Şu “Bizim Azınlıklar”, aratmıyor Çin-Rus’u!..