Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, 23. Çatalca Erguvan Festivali’ne Katıldı.
Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, 23. Çatalca Erguvan Festivali’ne Katıldı. “Vefa” temasıyla gerçekleştirilen festivale katılan CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile Ovalıoğlu, “Kadınların yerel yönetimlerdeki başarıları ve karşılaştıkları zorluklar” konulu panelde konuşmacı olarak yer aldı.
‘KAMUSAL ALANDA VAR OLMANIN İLK ADIMI’
Zeybek moderatörlüğünde yapılan panelde konuşan Ovalıoğlu, “Yerel siyaseti konuşmak üzere bir araya geldiğimiz bu buluşmada, Türkiye’de kadınların siyasi hayatta yer alış sürecini değerlendirip, geride bıraktığımız yüz yılda bu sürecin nereye evrildiğini birlikte sorgulamak istedim. Bu toprakların kadınları olarak, Atamızın eşsiz vizyonuyla 1930 yılında belediye seçimlerinde oy kullanma ve aday olma hakkını kazandık. Bu önemli dönüm noktası, kadınların kamusal alanda var olabilmelerinin ilk adımıydı. 1930 yılından 2023’e 93 yılda, 19 yerel seçimde 30 bini aşkın erkek belediye başkanı olurken, ancak 150 kadın belediye başkanı olabildi” şeklinde konuştu.
‘KADINLARIN SİYASETTE GERİ KALMASININ SORGULANMASI GEREKİYOR’
Ovalıoğlu, “2024 seçimlerinde, bir önceki yerel seçim olan 2019’a kıyasla kadın belediye başkanı sayısında iki katına yakın artış olsa da, bugün Türkiye genelinde 1.318 erkek belediye başkanının yanında 75 kadın belediye başkanıyız. Belediye başkanlıklarının yanı sıra meclis üyelikleri ve üst düzey yönetimde hâlâ kadınların erkeklerle eşit seviyede olmadığını vurgulamak zorundayım. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin ülkelere ve toplumlara kattığı değeri bilenler olarak, kadının siyasette neden geri kaldığını sorgulamamız gerekiyor” diye konuştu.
‘KADINLAR LİDERLİK POZİSYONUNA EŞİT REKABET ORTAMINDA ULAŞAMIYOR’
Bu durumun temelinde pek çok sosyolojik, psikolojik, kültürel ve yapısal faktör yer aldığına değinen Ovalıoğlu, “Öncelikle, geleneksel toplumsal cinsiyet rolleri, kadınların siyaset gibi erkek egemen gelişmiş alanlarda yer almasını zorlaştırıyor. Kadınlardan evde, aile içinde belirli roller üstlenmeleri bekleniyor, bu da kamusal alanda aktif rol almayı engelliyor. Kadınların eğitimde ve kariyer fırsatlarında karşılaştığı eşitsizlikler de, siyasette temsil edilmelerini olumsuz etkiliyor. Siyasi partilerin iç yapısı ve kültürü genelde erkek egemenliğinde şekillendiği için, kadınların yükselmesi zorlaşıyor. Parti içinde yeterli destek bulmakta zorlanan kadınlar, liderlik pozisyonlarına eşit rekabet ortamında ulaşamıyor” dedi.
‘KADINLAR SİYASETTE ETKİN ROL ALAMIYOR’
Dünya genelinde de erkek siyasetçilerin kadınlara liderlik rolü vermekte isteksiz olduğunu söyleyen Ovalıoğlu, “Bu alanda var olmayı hedefleyen kadınların önüne bir engel olarak çıkıyor. Diğer yandan, toplumda kadınların liderlik yetenekleri konusunda var olan önyargılar, cinsiyetçi yargılar ve ayrımcılık nedeniyle kadınlar siyasette etkin rol alamıyor. Gerekli rehberlik ve destek mekanizmalarından yoksun kalan kadınlar, politik kariyerlerinde zorlukla ilerliyor. Maddi kaynak ve destek ağı da önemli kriterler. Kadınlar, bu tür kaynaklara erişimde erkeklere kıyasla daha dezavantajlı durumda olabiliyor; bu da siyasete girişlerini ve başarılı olmalarını zorlaştırıyor. Kadınların siyaset alanında yeterince temsil edilmemesi, örneklerinin az sayıda kalması, genç kadınlar için yeterince rol modelin bulunmaması anlamına geliyor. Bu durum kadınların siyasete yönelme motivasyonunu olumsuz etkiliyor” dedi.
‘KADININ SİYASETTE YER ALMASI ÖNEMLİ KAZANIMLAR SAĞLIYOR’
Ovalıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Kadınların çeşitli nedenlerle siyasete girme konusunda yaşadıkları özgüven eksikliği, kadınlardan ev temelli hizmet ve emek beklentisi ve kendilerine biçilen rollerin dışına çıkma korkusu ile daha az kadın yerel yönetimde yer alıyor. Oysa kadınların yerel yönetimlerde ve siyasette daha fazla yer alması, toplumun her kesimi için önemli kazanımlar sağlıyor. Kadınların sahip olduğu farklı perspektifler ve empati duygusu, yerel yönetimlerde toplumsal sorunlara daha kapsayıcı ve adil çözümler üretilmesini sağlıyor. Araştırmalar, kadınların bulunduğu yönetimlerde sosyal hizmetler, eğitim, sağlık ve aile politikalarına daha fazla öncelik verildiğini gösteriyor. Ayrıca, kadınların temsil edildiği yerel yönetimlerde, cinsiyet temelli şiddetle mücadele ve kadın haklarının korunması gibi alanlarda daha etkili politikalar geliştiriliyor.”
‘YENİ ADIMLARIM MUTLULUĞU İÇERİSİNDEYİZ’
“Son yıllarda Türkiye genelinde kadınların yerel yönetimlerde aktif yer almasını sağlamak için partimizce yeni adımların atıldığını görmenin mutluluğu içindeyiz” diyen Ovalıoğlu, “Son seçimlerde büyükşehir, ilçe ve belde belediye başkanı olan 75 kadın başkanın 32’si Cumhuriyet Halk Partilidir. Hayata geçirilen politikaların sonucu olarak, son yıllarda kadın genel sekreter yardımcısı, daire başkanı ve müdür pozisyonlarında önemli artışlar yaşanıyor. Buna rağmen, merkezi ve yerel yönetimde kalıcı ve sürdürülebilir bir sürecin oluşturulması için, ilgili yerel yönetim kanunları ile Siyasi Partiler Yasası’nda kota düzenlemelerinin yapılması, partilerin irade beyanlarının somut hale gelmesini ve kadınların geleceğe daha umutla bakmasını sağlayacaktır. Kadınların yerel yönetimlerde ve siyasette daha fazla yer alması, sadece bir temsil sorunu değil, aynı zamanda bir adalet, eşitlik ve toplamda bir demokrasi meselesidir. Kadınlar Türkiye’nin modernleşme sürecinde göz ardı edilemez bir role sahiptir. Kadınların yerel yönetimlerde ve siyasette daha fazla yer alması için kadın-erkek, zihinsel bir dönüşümü içselleştirebilirsek, toplumumuza tüm alanlarında daha adil ve kapsayıcı bir gelecek inşa edebiliriz. Geride bıraktığımız süreçte kadın yerel yöneticilerin kattığı pek çok değeri ve başarılarını da hatırlamakta fayda var” şeklinde konuştu.
‘ÖNCÜ İSİMLER OLDULAR’
Kadın belediye başkanlarımız, yerel yönetimde ve siyasette kadınların yerini güçlendiren öncü isimler oldular” diye konuşan Ovalıoğlu, “Pek çoğu başarılarıyla, kadınların toplumda daha etkin rol oynayabileceğini gösterip, cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratılmasına katkı sundular. Kadınların geleneksel rollerden çıkıp, erkeklere atfedilen liderliği yapabileceğini kanıtladılar. Yüksek bir empati duygusuyla kadın, çocuk, yaşlı ve dezavantajlı kesimlere ilişkin daha belirgin farkındalık ortaya koydular; sosyal hizmetler, kadın istihdamının artması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi gibi alanlarda aktif politikalar geliştirdiler. Eğitim, sağlık ve kültür alanındaki çalışmalarıyla uluslararası iş birliklerinin önünü açan projeler yaptılar. Bulundukları yerleşimlerdeki liderlikleri, genç kadınlar için rol model teşkil etti ve kadınların siyasi katılımını teşvik etti. Dolayısıyla kadın belediye başkanlarının adımları, yerel yönetimlerde cinsiyet dengesi sağlama yolunda önemli birer kilometre taşı oldu. Elbette bugün dünden daha şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Özellikle partimiz, siyasette ve yönetimde kadınlara daha çok yer açmayı yol haritasına alan güçlü bir anlayışla geleceğe yürüyor. Bu anlayışla uyumlu şekilde Bakırköy Belediyesi’nin 11 kadın meclis üyesi ile en yüksek kadın üye oranına sahip ilçelerden biri olmasının da memnuniyetini yaşıyoruz. Şüphesiz kadınlar için yine mücadele dolu süreçler olacak ama düne göre daha umutluyuz ve daha güçlüyüz. Eşit ve mutlu bir yaşam hedefimize ulaşma gayretimizi kadın-erkek birlikte sürdürerek, Türkiye’yi daha demokratik, daha eşitlikçi ve daha güçlü bir ülke yapmak için çalışmaktan vazgeçmeyeceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Bu e-posta mesajı kişiye özel olup, gizli bilgiler içeriyor olabilir. Eğer bu e-posta mesajı size yanlışlıkla ulaşmışsa, içeriğini hiçbir şekilde kullanmayınız ve e-postayı siliniz. Bakırköy Belediye Başkanlığı bu e-posta mesajının içeriği ile ilgili olarak hiçbir hukuksal sorumluluğu kabul etmez. Gerektiğinde tüm mesaj gönderimleri Bakırköy Belediye Başkanlığı tarafından denetlenebilir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı