2025’in İlk Yarısında Türkiye’de Deprem Aktivitesi ve Uzman Görüşleri
Türkiye, 2025 yılının ilk altı aylık döneminde belirgin bir sismik hareketlilik yaşadı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, 1 Ocak ile 30 Haziran 2025 tarihleri arasında ülke genelinde toplam 18 bin 191 deprem kaydedildi. Bu sayı, günlük ortalama 100, saatlik ortalama ise 4 depreme denk geliyor. Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve afet yönetimi uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, bu veriler ışığında Türkiye’nin deprem gerçeğine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Yılın ilk yarısında kaydedilen deprem sayısının, yıllık ortalama olan 25 bin sınırına yaklaşması dikkat çekti. Bu dönemde meydana gelen depremlerden büyüklüğü 6.0 ve üzerinde olan 3 tanesi sonucunda 2 kişi hayatını kaybederken, 452 vatandaş yaralandı.
Deprem Sayısındaki Artışın Nedenleri
Deprem sayısındaki artışın altında yatan nedenlere dair bilimsel açıklamalar yapıldı. Doç. Dr. Bülent Özmen, bu artışın başlıca sebeplerinden birinin, Yunanistan’ın Santorini ve Amorgos adaları civarında meydana gelen deprem fırtınası olduğunu belirtti. Ayrıca, 23 Nisan tarihinde İstanbul açıklarında gerçekleşen 6,2 büyüklüğündeki depremin de özellikle Marmara çevresindeki sismik aktiviteyi artırdığı vurgulandı.
En Fazla Sarsılan İller
AFAD verilerine göre, 2025 yılının ilk yarısında sismik hareketliliğin en yoğun olduğu iller sıralandı. En fazla deprem kaydedilen iller sırasıyla Muğla, Malatya, Kütahya, Kahramanmaraş ve İstanbul oldu. Doç. Dr. Özmen, günümüzde sismik ağların gelişmişliği sayesinde artık 2 büyüklüğünün altındaki mikro depremlerin bile tespit edilebildiğini ifade etti. Yılın ilk yarısında en yoğun depremlerin şubat ve nisan aylarında yaşandığı bilgisi paylaşıldı.
Büyüklüklere Göre Depremler ve Etkileri
Ocak-haziran 2025 döneminde kaydedilen depremlerin büyüklük dağılımı da açıklandı. Bu süreçte 4.0 – 4.9 büyüklüğünde 206 deprem, 5.0 – 5.9 büyüklüğünde 18 deprem ve 6.0 ve üzeri büyüklükte 3 deprem meydana geldi. Bu sarsıntılar sonucunda 2 kişi yaşamını yitirdi, 452 kişi ise yaralandı.
Marmara Denizi ve İstanbul Riski
Türkiye’nin en kalabalık şehri İstanbul’un deprem riski, uzmanlar tarafından tekrar değerlendirildi. Doç. Dr. Bülent Özmen, İstanbul’un deprem tehlikesinin sadece Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu ile sınırlı olmadığını belirtti. Marmara Denizi’nin güneyinde bulunan fay segmentlerinin de İstanbul için risk oluşturduğunu ifade eden Özmen, temmuz başında Gemlik ve Silivri açıklarında yaşanan sarsıntıları örnek göstererek, Marmara’nın güney kolunun da ciddi bir risk barındırdığını söyledi.
İç Anadolu’da Deprem Tehlikesi
Genellikle daha az riskli olarak algılanan İç Anadolu Bölgesi’nin de depremden tamamen uzak olmadığı belirtildi. Doç. Dr. Özmen, bölgedeki levha içi diri faylar nedeniyle zaman zaman etkili depremlerin yaşanabildiğini hatırlattı. Daha önce Konya-Kulu ve Ankara’da meydana gelen depremleri anımsatarak, ❝İç Anadolu da sandığınız kadar güvenli değil❞ değerlendirmesinde bulundu.
Olası Büyük İstanbul Depremi Uyarısı
Doç. Dr. Bülent Özmen, özellikle İstanbul ve çevresini etkilemesi beklenen olası büyük Marmara depremine ilişkin önemli bir uyarıda bulundu. Özmen, İstanbul merkezli büyük bir depremin, 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve büyük yıkıma neden olan depremlerden 2-3 kat daha fazla yıkıcı etki yaratabileceği tahminini paylaştı. Bu durum karşısında alınması gereken önlemlerin aciliyetine dikkat çeken Özmen, ❝Deprem risklerinin azaltılmasına yönelik çalışmaların, başta İstanbul olmak üzere hızla hayata geçirilmesi gerekiyor❞ diyerek yetkililere ve kamuoyuna çağrıda bulundu.