Kripto ekosisteminin nabzını tutmaya devam eden Kriptomeda, Kripto Meydanı etkinliğiyle Türk kripto ekosisteminin paydaşlarını bir araya getirdi. Etkinlikte yer alan uzman konuşmacılar, enerji tüketimi üzerine görüşlerini paylaştı.
Çatısı altında Cointelegraph Türkiye, BTCHaber.com ve Coinkolik.com gibi önemli mecraların yer aldığı Kriptomeda, Levent Kolektif House’da gerçekleştirdiği Kripto Meydanı etkinliğiyle Türk kripto ekosisteminin birçok önemli temsilcisini bir araya getirdi. 29 Eylül’de gerçekleşen etkinlikte açılış konuşmasını Kriptomeda CEO’su Eray Dengiz yaptı. Moderasyonun Kıvılcım Harika Ertunç tarafından üstlenildiği etkinlikte; Finans Danışmanı Dr. Vedat Güven, Blokzincir Girişimcisi Cemil Şinasi Türün, The Mindstone Blockchain Labs CEO’su Tansel Kaya ve Ekonomist Efe Bulduk konuşmacı olarak yer aldı.
Kripto para piyaslarında, hem ekipman fiyatlarının yükselmesinden hem de enerji tüketiminden kaynaklı olarak madencilikle ilgili tartışmalar artıyor. Öte yandan, Ethereum Merge süreciyle birlikte kripto paraların enerji tüketimi gündemdeki sıcaklığını korumaya devam ediyor. Kripto Meydanı da tam da böyle bir gündemin ortasında ana temasını enerji tüketimi olarak belirledi. Etkinlikte yer alan uzman konuşmacılar konuyla ilgili görüşlerini dinleyicilerle paylaştı.
Kripto Meydanı’nda enerji tüketimine dair görüşlerini aktaran Blokzincir Girişimcisi Cemil Şinasi Türün, “Kripto paraların enerji tüketimi konusunda çeşitli veriler var. Bu verilerde Bitcoin’in Arjantin kadar, yani Türkiye’nin yarısı kadar enerji tükettiği söyleniyor. Ancak bu verilerin ne zaman toplandığı önemli. Çünkü 2021 verilerine göre, Bitcoin madenciliğinin yüzde 65’i Çin’de yapılıyordu. Çin’de yapılan madencilikte kullanılan elektrik enerjisi kömürden elde ediliyordu. Bu yüzden karbon ayak izi çok yüksek bir ülke. Ama Eylül 2021 itibarıyla Çin’de madencilik tamamen bitti. Böylece bu faaliyetler ABD, Rusya ve Kazakistan gibi kömürden elektrik üretmeyen yerlere kaymış oldu.” dedi.
“Dünyada her yıl 250 milyar banknot basılıyor”
Konuya ilişkin düşünce ve tespitlerini paylaşan Finans Danışmanı Dr. Vedat Güven “PoW deyince yalnızca Bitcoin’i anlamak lazım. Çünkü bu mutabakatı kullanan diğer kripto para birimlerinin piyasa değeri genellikle bayağı düşük. Ethereum’un da PoW’dan PoS’a geçiş sürecini bir hatırlayalım. 2 sene planlaması, 2 sene de geçişi sürdü. Epey uzun bir süreç. Ayrıca dünyada her yıl adet olarak 250 milyar banknot basılıyor. Bu banknotların basımında, dağıtımında ve farklı süreçlerinde çeşitli harcamalar ve enerji tüketimi yapılıyor. Yani mevcut sistemle Bitcoin’i karşılaştırdığımız zaman aslında enerji tüketimi açısından korkunç bir tablo çıkmıyor.” dedi.
Kripto paraların enerji tüketimine ve buna yönelik gelen eleştirilere ilişkin görüşlerini aktaran The Mindstone Blockchain Labs CEO’su Tansel Kaya, “Bizim şu an yeni diye düşündüğümüz şeyler eski fikirlerin yeni uygulamaları. Peki yeni olan ne? Yeni olan Nakamoto konsensüs denen şey. Satoshi Nakamoto’nun yaptığı şey bizim alışık olmadığımız bir mutabakat şekli. Kimseden izin almadan ben de katılıyorum diyerek dahil olabiliyorsunuz. Ama tabi karşılığında da enerji tüketiyorsunuz. Gelen eleştirilerin de temel kaynağını bu oluşturuyor.” dedi.
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Ekonomist Efe Bulduk, “Bitcoin madenciliği dediğimiz şey dünya enerji fiyatlarını etkilemiyor. Ayrıca karbon salınımı olarak da aynı şey söz konusu. Bitcoin madenciliği diğer sektörler gibi statik değil, dinamik. Verimliliği sürekli gelişiyor. Tüketim sürekli düşüyor. Bitcoin madencilik faaliyetlerinin yüzde 54’ü yenilenebilir enerji kullanıyor.” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı