TÜSEB ve SBÜ iş birliğiyle yapılan araştırmada, akciğer kanseri tedavisinde radyoterapinin genetik etkileri incelendi ve kişiselleştirilmiş tedaviye yönelik önemli bulgulara ulaşıldı. Radyoterapi sonrası gen ekspresyonundaki değişiklikler, tedaviye verilen yanıtı ve tümörün direnç mekanizmalarını etkiliyor.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Validebağ Araştırma Merkezi işbirliğiyle yürütülen çalışmada, küçük hücre dışı akciğer kanserinde radyoterapi sonrası gen ekspresyonundaki değişimler detaylı bir şekilde analiz edildi. “Çıplak fare” olarak bilinen özel denekler üzerinde oluşturulan akciğer kanseri modellerine radyoterapi uygulanarak, tedavi sonrası tümör dokuları genetik analize tabi tutuldu.
Araştırmada, yeni nesil dizileme (NGS) ve biyoinformatik analiz yöntemleri kullanıldı. Yüzlerce gen arasından radyoterapiye bağlı olarak 12 genin ortak değişim gösterdiği tespit edildi. Bu genlerin bir kısmı tedaviye yanıtı artırırken, diğerleri tümörün savunma mekanizmalarını geliştirerek direnç oluşturmasına neden oldu.
SBÜ Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü’nden Doç. Dr. Serhat Aras, çalışmanın akciğer kanserinde radyoterapinin genetik etkilerini ortaya koyduğunu belirtti. Aras, analizlerde belirlenen 12 genden 7’sinin tümörün çoğalması, baskılanması ve bağışıklık yanıtından sorumlu olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Aras, çalışmanın sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, ❝Moleküler düzeyde verilen yanıt tespit edilirse herkese aynı doz yerine kişiye özel radyoterapi uygulanabilecek❞ dedi. Bu bulguların, radyoterapiye bağlı yan etkilerin azaltılması ve tedavi etkinliğinin artırılmasına katkı sağlaması bekleniyor.
SBÜ Hamidiye Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kul Köprülü ise yeni nesil dizileme teknolojisiyle genlerin davranışlarının ayrıntılı bir şekilde incelendiğini, bu sayede radyoterapi sonrası aktif hale gelen veya baskılanan genlerin tespit edilebildiğini aktardı.