HOCASIZ TAKIMIN KAYIP OYUNU
Bahanelere sarılacaksak, maç bize birçok bahane sundu. Laura o pası vermedi, rakibin 2. Golü faul müydü gibi.
Peki ama kötü futbolun, hatta ortada futbol denilemeyecek (olsa olsa bu oynanılana “top tepiştirme” denilebilir) oyunun bir bahanesi olabilir mi?
Hepi topu 10 dk futbol sayılabilir bir oyun oynadık. O da maç başındaki 5 dk ile 2. Yarının ilk 5 dakikası. Ve bu kadar kısa süre oynamaya rağmen bile şansın ve bireysel becerinin desteği ile golleri bulduk ama önde olduğumuzda top oynayamıyor olmaya yine bir çare bulamadık ve yine yine yine 3 puanı alamadık.
Halbuki önümüzdeki takımların kayıplar yaşadığı bir haftada, süper lig yolunda potansiyel rakibimiz olan bir takıma karşı her şey bu kadar güzel başlamışken galip gelememek, her öne geçmede korkakça geriye yaslanıyor olmamızdan kaynaklanıyor, bunu da Hüseyin Hoca’nın Samsunspor atmosferini psikolojik olarak kaldıramıyor olmasına bağlıyorum. Garantici oyun ve kolay birkaç galibiyet ile kendi konumunu güçlendirme çabası bu puanlara sebep oluyor. Cesurca çıkıp takır takır top oynayamıyor çünkü camianın büyüklüğünü ve baskısını kaldıracak yapısı yok. Yine oyuncu değişiklikleri için 70 dk bekledi. Laura’yı 10 dk önce oyundan alsa oyuncu ile taraftarı karşı karşıya getirmeyecek, oyuncunun psikolojisini yerle bir etmeyecekti ama Laura’nın vermediği gollük pastan sonraki oyundan kopuşunu bile göremeyecek kadar sahaya, oyuna hakim değildi. Muhammed Ali’yi 60′ ta çıkarması gerektiğini göremeyecek kadar oyundan kopuktu.
Sahaya takımı sürüyor ve 70 dk bizimle birlikte maçı izliyor hoca. Ne bir müdahale var ne bir eğriyi doğruya çevirme çabası. Öndesin diye her şey mi doğru da hiçbir hamle yapmıyorsun! Kayamba, Soner’e üstünlük sağlamadı, Soner’i silindir gibi ezdi ama hocada tık yok önlem adına. İzliyor bizle.
Oyun anında ters giden durumlara karşı b, c, d planı yok hocanın. Kulübe zayıf diye açıklama yapıyor bir de acaba daha kimi almalı bu takım? Salah transferi falan mı bekliyor?
Orta sahayı kalabalık tutup topa hakim olmak ve göbekten de hücum etmek gerekiyor ve bunun için de gayet yeterli bir kadro var ama bunun yerine defansı kalabalık tutmayı seçiyor hoca. Güya 3-5-2 başladık ama 80 dakika 5-3-2 sistemindeydik sahada. Şampiyon olacak takım ne olursa olsun kendi evinde 5’li savunma yapamaz, yapmamalı, o kadar korkak olmamalı.
10 dk oyun oynattın, ligin favorilerinden birine karşı 2 gol buldun. Demek ki neymiş takım kötü değil, sen korkakmışsın.
Kim ne derse desin, bu puan kaybı Hüseyin Hocaya yazar.
Son bir parantez de sürekli kasık sakatlığı yaşamamıza açalım. Neden sürekli bu sorun var ve çözüm için ne yapılıyor?
Antrenmanlar mı yanlış, sağlık ekibi mi yetersiz, oyuncu kendine mi bakmıyor?
Sorun her ne ise acilen çözülmeli.
Caner Candemir