197 ülkenin katılımıyla gerçekleşen ve sera gazı azaltım hedeflerinden iklim finansmanına kadar küresel kararların alındığı COP toplantılarının önemi ve Türkiye’nin ev sahipliği süreci öne çıkıyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında düzenlenen Taraflar Konferansı (COP), her yıl sera gazı salımı azaltımı, uyum politikaları ve Paris Anlaşması’nın uygulanmasına dair yol haritalarının belirlendiği en üst karar organı toplantısıdır.
Söz konusu toplantılar, iklim kriziyle mücadelede uluslararası işbirliğinin temelini oluşturmakta ve küresel iklim gündemini şekillendirmektedir. 1995’ten bu yana düzenlenen bu konferanslar, iklim finansmanı ve karbon piyasaları gibi kritik konuları da kapsamaktadır.
Bir ülkenin COP’a ev sahipliği yapması, diplomatik görünürlüğü artırmanın yanı sıra ekonomik ve çevresel faydalar sağlamaktadır. On binlerce katılımcının ağırlanması, ev sahibi ülkenin turizm ve hizmet sektörlerinde hareketlilik yaratırken, yenilenebilir enerji ve iklim uyum projelerini ulusal gündemde üst sıralara taşımaktadır.
Ev sahipliği aynı zamanda uluslararası finans kuruluşlarının dikkatini ülkeye çekerek temiz enerji ve yeşil teknoloji yatırımları açısından cazibe merkezi haline getirmeyi beraberinde getirir. Ev sahibi şehir, zirve süresince küresel iklim diplomasisinin ana merkezi konumuna yükselir.
COP konferansları, Berlin (COP1), Kyoto (COP3), Paris (COP21), Glasgow (COP26), Şarm el-Şeyh (COP27) ve Dubai (COP28) gibi farklı kentlerde düzenlenmiştir. 2024’te Bakü (COP29) ve 2025’te Belem (COP30) ev sahipliği yapacaktır.
Türkiye, Brezilya’nın ev sahipliğindeki COP30’da alınan karar neticesinde 2026’da gerçekleşecek olan COP31’e ev sahipliği yapma hakkı kazanmıştır. Bu durum, Türkiye’nin iklim diplomasisindeki rolünü güçlendirecek bir adım olarak değerlendirilmektedir.
COP’a ev sahipliği yapmak, yüz binden fazla katılımcıyı ağırlayacak teknik altyapı, geniş toplantı alanları, medya merkezleri ve güvenlik düzenlemeleri gibi kapsamlı organizasyonel hazırlıklar gerektirir. Ev sahibi ülke, sıfır atık ve karbon nötr organizasyon ilkelerine uyum sağlamakla yükümlüdür.
Ayrıca, üst düzey diplomatik trafik yönetimi ve müzakerelerin sağlıklı ilerlemesini sağlayacak teknik koordinasyon görevleri de ev sahibi ülkenin sorumlulukları arasında yer almaktadır. COP31 Liderler Zirvesi’nin İstanbul’da, ana konferansların ise Antalya’da yapılması planlanmaktadır.
Türkiye’nin ev sahipliği üstlenmesiyle birlikte, ülke iklim finansmanı ve yeşil dönüşüm politikaları uluslararası düzeyde daha fazla odak noktası haline gelecektir.