Avukat Özgür Eralp, Türkiye’deki mevcut fikri mülkiyet mevzuatının dijital platformların gücü karşısında yetersiz kaldığını ve içerik üreticilerinin adil ödeme alamadığını vurguladı.
Avukat Özgür Eralp, Türkiye’de üretilen içeriklerin büyük teknoloji şirketleri tarafından kullanılsa dahi içerik üreticilerine adil bir ödeme mekanizmasının bulunmadığını belirterek, bu durumun mevcut fikri mülkiyet mevzuatının dijital çağın dinamiklerine ayak uyduramadığını gösterdiğini ifade etti.
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu tarafından hazırlanan yeni düzenleme taslağı, yurt dışı merkezli dijital platformlardan elde edilen reklam gelirlerinin önemli bir kısmının Türkiye’de kalmasını sağlayarak döviz çıkışını azaltmayı ve vergi kaybını önlemeyi hedefliyor.
Bu düzenlemenin, yerli ve milli içerik üretiminin ekonomik sürdürülebilirliğini güçlendirerek medya kuruluşlarının ve bireysel dijital üreticilerin içerik kalitesini artırması bekleniyor. Düzenlemenin iki temel bileşen üzerine inşa edildiği belirtiliyor.
Eralp’e göre, düzenleme uluslararası örneklerden yararlanırken Türkiye’nin özgün ihtiyaçlarına göre şekillendirilmiş hibrit bir model sunuyor.
Taslak metinde, dijital ortamda bir içeriğin ilk yayıncısını kesin olarak belirlemek amacıyla yapay zekâ destekli özel bir yazılım sistemi kurulması planlanıyor. Bu sistemin, içerik emek sahibinin hakkını tescilleyecek altyapıyı sağlaması amaçlanıyor.
İkinci kritik adım olarak, MESAM benzeri bir yapıda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan veya Türkiye’de faaliyet gösteren tüm dijital içerik üreticilerini temsil edecek ulusal bir meslek birliğinin kurulması öngörülüyor. Bu birliğin, içerik üreticilerinin haklarını korumanın yanı sıra Türk içeriklerinin yurt dışına lisanslanması yoluyla döviz kazandırıcı bir mekanizma yaratması hedefleniyor.
Türkiye’nin bu girişimi, Avrupa Birliği Dijital Tek Pazar Direktifi, Avustralya’nın Haber Medyası Pazarlık Kanunu ve Kanada’nın Çevrimiçi Haber Yasası gibi büyük platformlara karşı küresel düzeyde atılan adımlarla paralellik göstermektedir. Eralp, bu emsallerin teknoloji devlerini önemli ödemeler yapmaya zorladığını hatırlatarak, Türkiye için güçlü ve caydırıcı bir yasal zeminin kurulmasının önemini vurguladı.
Özgür Eralp, düzenlemenin etkinliği için adil ve tabana yayılan gelir paylaşımının sağlanmasının, özel yazılımın bağımsız denetimle şeffaflığının güvence altına alınmasının ve platformların içerik kaldırma yoluna gitmesini engelleyecek caydırıcı yaptırımların hayati olduğunu dile getirdi.