Varlık yönetim şirketleri ve TOKİ’ye olan borçlarla birlikte, vatandaşların toplam finansal borcu 5,682 trilyon liraya ulaştı. Bireysel kredi ve kredi kartı borçları rekor seviyelere yükselirken, milyonlarca vatandaşın bankaların takibine düşmesi dikkat çekiyor.
Ankara merkezli haberde, vatandaşların finansal borç yükündeki artışa dair önemli veriler paylaşıldı. Ekim ayında bireysel kredi borçları 116 milyar lira artarak 2 trilyon 818 milyar liraya, kredi kartı borç bakiyesi ise 103 milyar lira artarak 2 trilyon 704 milyar liraya yükseldi. Bu artışla birlikte, 2024 sonuna göre borçlarda %40,2’lik bir artış yaşanırken, yıl başından bu yana toplam borç 1 trilyon 611 milyar lira arttı.
Bankaların tahsil edemediği bireysel kredi ve kredi kartı alacakları da önemli bir seviyeye ulaştı. 31 Ekim itibarıyla bu alacaklar 221 milyar liraya ulaşırken, yıl başından bu yana batık kredilerde %98’lik bir artış kaydedildi. Bu durum, ödeme güçlüğünün arttığının ve ekonomik sıkıntıların derinleştiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Merkez Bankası verilerine göre, vatandaşların TOKİ’ye olan borçları 80 milyar liraya, varlık yönetim şirketlerine olan borçları ise 79 milyar liraya yükseldi. Bu veriler, ev sahibi olma umuduyla borçlanan birçok kişinin ödeme zorluğu yaşadığını ortaya koyuyor. Özellikle artan konut fiyatları ve faiz oranları, vatandaşların borçlarını ödemesini daha da zorlaştırıyor.
2025’in ilk dokuz ayında, bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen 1 milyon 661 bin kişi bankalar tarafından takibe alındı. Bu dönemde, 1 milyon 8 bin 777 kişi bireysel kredi, 1 milyon 261 bin 958 kişi ise kredi kartı borcunu ödeyemedi. Mükerrer kayıtlar çıkarıldığında, toplam 1 milyon 660 bin 750 kişi kara listeye eklendi.
Önceki yıllardan borcu devam edenlerle birlikte, bugün 4 milyon 164 bin 702 kişi bankaların takibinde bulunuyor. Ekonomistler, bu durumun, uygulanan ekonomik politikaların halkın refahını değil, bankaların kârını gözettiğini gösterdiğini belirtiyor. Artan faizler ve vergi yükleri, vatandaşların üzerindeki mali baskıyı daha da artırarak, ekonomik sıkıntıların devam etmesine neden oluyor.