Kocaeli’de meydana gelen patlamada, meclise sunulan soru önergesinde olayın “öngörülebilir ve önlenebilir bir iş cinayeti” olduğu belirtildi. Olayda hayatını kaybedenlerin arasında çocuk yaştakilerin ve emeklilik çağında çalışmak zorunda kalan kadınların da olduğu ifade edildi.
Kocaeli’de yaşanan patlama sonrası meclise sunulan soru önergesi, olayın detaylarını ve ihmalleri gündeme getirdi. Önergede, daha önce CİMER’e yapılan şikâyetlerin sonuçsuz kaldığı, iş güvenliği eksiklikleri, sigortasız işçi çalıştırma, usulsüz dolum ve yemek parası ödenmemesi gibi ihlallerin denetimsizlik nedeniyle devam ettiği belirtildi. Ayrıca, yıkım kararı bulunan atölyenin faaliyetlerine devam ettiği ve yangın merdiveni ile acil çıkış kapısı bulunmadığına dikkat çekildi.
Önergede, atölyenin ruhsat durumu ve belediye ile ilişkisi sorgulandı. Ruhsatsız olup olmadığı, ruhsatın yeni verilmesi durumunda işverenin kimyasal dolum faaliyeti beyanı ile ruhsat türünün örtüşüp örtüşmediği ve Bakanlık denetiminden geçip geçmediği soruları yöneltildi. Kimyasal üretim tesislerinin özel denetime tabi olması gerektiği hatırlatıldı.
Patlamanın ardından 7 bürokratın görevden alınması, sistematik bir ihmalin işareti olarak değerlendirildi. Olayın, ucuz işgücü sömürüsüne dayalı yoksulluk politikalarının bir sonucu olduğu vurgulandı. Soru önergesinde, patlamanın kesin nedeni, iş güvenliği denetimleri ve 18 yaş altı işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığına dair sorular yöneltildi. Ayrıca, CİMER şikâyetlerinin neden dikkate alınmadığı ve denetim yükümlülüğünü yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında işlem yapılıp yapılmayacağı soruldu.
Önergede, Türkiye’nin Avrupa’da iş kazalarında en kötü sicile sahip ülkelerden biri olduğuna dikkat çekildi. Eurostat verilerine göre, günde en az 6 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği ve bu ölümlerin kader değil, sermaye ve denetimsizlik kaynaklı olduğu vurgulandı.