YouTube, Filistinli kullanıcıların ve insan hakları kuruluşlarının videolarını silerek hesaplarını kapattı. Bu durum, platformun “ABD yaptırımları ve ticaret yasalarına uyum” gerekçesiyle açıklanırken, insan hakları savunucuları karara sert tepki gösterdi.
The Intercept’in haberine göre, YouTube, Ekim ayından bu yana Filistinli kullanıcılar ve insan hakları kuruluşlarına ait yüzlerce videoyu sildi. Silinen içerikler arasında, Filistinli Amerikalı gazeteci Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesini ve Batı Şeria’daki ev yıkımlarını konu alan görüntüler de yer alıyor. Platformun, Al-Haq, Al Mezan ve Filistin İnsan Hakları Merkezi (PCHR) gibi tanınmış kuruluşların hesaplarını da kapattığı belirtiliyor.
YouTube sözcüsü, bu kararların “ABD yaptırımları ve ticaret yasalarına uyum çerçevesinde” alındığını açıkladı. Ancak şirket, hangi yasaların ihlal edildiğine dair detaylı bir açıklama yapmadı. Bu durum, platformun aldığı kararların gerekçesi konusunda belirsizlik yarattı.
Filistinli örgütler ve insan hakları savunucuları, YouTube’un kararlarına sert tepki gösterdi. Al-Haq temsilcisi, kararın ❝Filistinlilerin sesini susturmak ve hesap verebilirliği engellemek için atılmış ciddi bir adım❞ olduğunu ifade etti. PCHR yetkilisi Basel al-Sourani, YouTube’un bu adımının ❝failleri koruduğunu❞ belirtirken, DAWN Direktörü Sarah Leah Whitson kararı ❝keyfi sansür❞ olarak değerlendirdi.
New York merkezli Anayasal Haklar Merkezi’nden avukat Katherine Gallagher ise, YouTube’un ❝insan hakları ihlallerine dair kanıtları kamuoyundan gizleyerek skandal bir karar aldığı❞ görüşünü dile getirdi. Bu tepkiler, platformun içerik denetimi politikalarının ve ifade özgürlüğü üzerindeki etkilerinin daha geniş çapta tartışılmasına yol açtı.
Bu olay, sosyal medya platformlarının, özellikle savaş ve insan hakları ihlallerine ilişkin içeriklerde tarafsızlık ilkesini ne ölçüde koruyabildiği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Platformların, farklı siyasi görüşler ve çatışma bölgeleriyle ilgili içerikleri denetlerken daha şeffaf ve adil olmaları gerektiği yönündeki beklentiler arttı.