Marmara’daki Müsilaj Saros Körfezi’ne Yayıldı: Deniz Yaşamı Tehdit Altında
Marmara Denizi’nde yeniden görülen müsilaj, Ege Denizi’nin kuzeyinde yer alan Saros Körfezi’ne kadar ulaştı. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Dalyan, körfezde mart ayından bu yana ciddi bir müsilaj sorunu yaşandığını belirtti.
Müsilajın Saros’a Ulaşımı
Marmara’daki müsilajın, deniz akıntıları aracılığıyla Saros Körfezi’ne taşındığı kaydedildi. Doç. Dr. Cem Dalyan’ın açıklamalarına göre, İstanbul Boğazı’ndan giren Karadeniz suyunun Çanakkale Boğazı’ndan geçerek bir kısmının Edremit Körfezi’ne, bir kısmının ise Gökçeada’nın güneyinden Saros’a yönelmesi, müsilajın bölgeye ulaşmasına neden oldu.
Saros Körfezi’nde Müsilajın Yayılımı
Saros Körfezi’nin neredeyse tamamının müsilajla kaplı olduğu gözlemlendi. Su yüzeyinden 25-30 metre derinliğe kadar müsilajın etkili olduğu ve bu katmanların deniz çayırlarını tamamen örttüğü belirtildi.
Geçmiş Müsilaj Vakası ve Gelecek Endişesi
2021 yılında yaşanan müsilaj felaketine dikkat çeken Doç. Dr. Dalyan, o yıl mayıs ayında hafifleyen müsilajın haziranda yeniden yoğunlaştığını hatırlattı. Benzer bir durumun tekrarlanması halinde, eylül ayına kadar ciddi bir sorunun devam edebileceği uyarısında bulunuldu.
Saros’un Kıyı Bölgelerinde ve Derinliklerinde Canlılık Kaybı
Özellikle İbrice, Erikli, Yayla ve Mecidiye gibi kıyı bölgelerinde müsilajın etkisinin çok ciddi boyutlarda olduğu bildirildi. 2021’de güneydoğudan gelen akıntının Körfez’in kuzeybatı kıyılarını kısmen koruduğu, ancak bu yıl söz konusu bölgelerin de müsilajdan etkilendiği ifade edildi. Körfezin güneyinde yapılan çalışmalarda, 5 ile 27 metre arasındaki su kolonunda neredeyse tüm canlılığın yok olduğu bilgisi paylaşıldı.
Deniz Çayırları ve Mercanlar Tehlikede
Saros Körfezi ekosistemi için büyük önem taşıyan deniz çayırları, gorgon mercanları ve koralijen habitatların müsilaj nedeniyle büyük tehlike altında olduğu vurgulandı. Doç. Dr. Dalyan, 2012-2013 yıllarında 35 metreye kadar uzandığı tespit edilen deniz çayırlarının, geçen yılki projelerde 17-20 metrelere kadar çekildiğini belirtti.
Müsilajın Deniz Canlılığına Etkisi
Fotosentez yaparak oksijen üreten ve karbon tutan deniz çayırlarının, müsilajın yapraklarını kaplaması nedeniyle ışık alamadığı ve zamanla yok olma riskiyle karşı karşıya kaldığı açıklandı. Aynı tehdidin, müsilajın üzerlerini kaplayarak beslenmelerini engellediği mercanlar için de geçerli olduğu ifade edildi.
Ekosistem İçin Kritik Tehdit
Müsilajın, deniz ekosistemi için ciddi bir tehdit oluşturduğunu dile getiren Doç. Dr. Cem Dalyan, bu sorunun çözümü için her türlü çabanın kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Deniz çayırlarının yok olduğu alanlarda su kalitesinin hızla bozulduğunu ve biyoçeşitliliğin azaldığını belirten Dalyan, ❝müsilajın bu hassas deniz yaşamına son darbeyi vurmasından endişe ettiklerini❞ sözlerine ekledi.