Adana Ticaret Borsası’nın (ATB) Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan yetkililer, Çukurova tarımının iklim değişikliği etkileriyle karşı karşıya olduğu ciddi tehditlere dikkat çekti. Başta zirai don ve kuraklık olmak üzere yaşanan sorunların milyarlarca liralık zarara yol açtığı, su kaynaklarının endişe verici seviyelere düştüğü ve üreticilere yönelik acil ve artan desteklere ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
Adana Ticaret Borsası’nın Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda bölge tarımının mevcut durumu ve geleceği ele alındı. Toplantıda konuşan ATB Başkanı Şahin Bilgiç ve Meclis Başkanı Osman Bağış, Çukurova’nın Türkiye tarımındaki önemine vurgu yaparken, son dönemde yaşanan iklim olaylarının neden olduğu olumsuzlukları değerlendirdi. Zirai don ve kuraklığın yol açtığı üretim kayıpları, su kaynaklarındaki azalma ve bu durumun milli ekonomi ve istihdam üzerindeki potansiyel etkileri masaya yatırıldı.
Tarımda Zarar Tespitleri
ATB Başkanı Şahin Bilgiç, bölgede yaşanan zirai don ve kuraklığın neden olduğu tarımsal zararın boyutuna ilişkin güncel bilgileri paylaştı. Bilgiç, zararın resmi tespitlerde 8 milyar TL civarında ifade edilmesine rağmen, gerçekte 13-14 milyar TL’yi bulabileceğini tahmin ettiklerini belirtti. Meydana gelen zararların bir an önce telafi edilmesi gerektiğini ifade eden Bilgiç, hasar tespitlerine ilişkin bir rapor hazırlayarak Ankara’da yapılan Akdeniz Bölge toplantısında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na ilettiklerini aktardı.
Su Kaynaklarında Endişe Verici Durum
Çukurova tarımı için su kaynaklarının durumunun kritik seviyede olduğu toplantıda dile getirildi. Başkan Bilgiç, Adana Valiliği’nde yapılan bir sunumda, ildeki barajlardaki su doluluk oranının son iki yıla kıyasla tam yarı seviyede olduğunun görüldüğünü ve bu durumun bölge tarımı için endişe verici olduğunu söyledi.
Verimli Sulama Çağrısı
Adana Ticaret Borsası Meclis Başkanı Osman Bağış, Türkiye’nin refahının su, gıda ve enerji bağımsızlığından geçtiğini vurgulayarak, suyun tarım için vazgeçilmez olduğunu belirtti. Bağış, ❝Ülkemizin refahının yolu; su, gıda ve enerji bağımsızlığından geçer… Su olmadan tarım olmaz, gıda ürünleri olmaz. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini hissettiğimiz bu dönemde; su kaynakları etkin ve verimli kullanılmalıdır. Kapalı Devre Basınçlı Sistem ile su daha adil, daha kontrollü ve daha sürdürülebilir olduğundan su kullanımında yaklaşık yüzde 60 kadar tasarruf sağlanmaktadır. Suyun boşa gitmesi önlenir ise daha yüksek verim elde edilir❞ dedi. Başkan Bilgiç de, su israfının önüne geçilmesi gerektiğini, hatta okullarda su tasarrufu dersleri verilmesi gerektiğini ve Adana’da bir an evvel Kapalı Devre Basınçlı Sulama Sistemine geçilmesinin kaçınılmaz bir hal aldığını ifade etti. Bilgiç, verimli su kullanımı olmazsa bereketli toprakların dahi ekilemez hale gelebileceği uyarısında bulundu.
Üreticiye Destek Talebi ve Gıda Enflasyonu Riski
Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için üreticilere yönelik desteklerin artırılması gerektiğinin altı çizildi. Başkan Bilgiç, ❝Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için hiç vakit kaybetmeden tespit edilen zarar ziyanlar biran önce telafi edilmelidir. Bu süreçte Tarım Kredi Kooperatifleri marifetiyle girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve doğrudan üreticiye desteklerin artırılması önem arzetmektedir❞ ifadelerini kullandı. Meclis Başkanı Bağış ise, yaşanan zirai don olaylarının önümüzdeki dönemde gıda enflasyonuna yol açabileceğini hatırlatarak, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi ve korunmasının ülkenin en önemli gündemi olması gerektiğini belirtti.
Hasat Dönemi Yaklaşıyor
Mayıs ayı itibarıyla birçok üründe hasadın başlayacağını belirten Başkan Bilgiç, özellikle buğday hasadının temel gıda olması nedeniyle büyük önem taşıdığını söyledi. Üreticilere seslenen Bilgiç, zor şartlarda ürettikleri ürünlerini Lisanslı Depolarda muhafaza ederek emeklerinin karşılığını en iyi fiyatla almalarını, devletin sağladığı avantajlı desteklerden yararlanmalarını ve satışta aceleci olmamalarını tavsiye etti.
Lisanslı Depoculuk ve TMO Önemi
Başkan Bilgiç, Türkiye Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) alım politikalarıyla her zaman olduğu gibi üreticinin yanında olacağına inandıklarını dile getirdi. Acil ihtiyaç duyulan miktar dışındaki ürünün bir süre bekletilmesinin daha faydalı olacağı kanaatinde olduğunu ifade eden Bilgiç, bu tavsiyenin mısır ürünü için de geçerli olduğunu, arzın çok olduğu dönemlerde yüksek fiyat oluşmasının zor olduğunu belirtti. Adana Ticaret Borsası olarak, üreticinin, üyenin ve tüketicinin haklarını koruma sorumluluğuyla çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.