İstanbul’da depreme dayanıksız, can güvenliği riski taşıyan yapıların yenilenmesi süreci, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında belirlenen 4 temel aşamada yürütülüyor. Riskli yapıların tespiti, yıkımı ve yerine yeni, güvenli konutların inşasını kapsayan bu süreç, hem yapı maliklerini hem de ilgili kurumları içeriyor.
İstanbul’da, olası bir depremde can ve mal güvenliği açısından risk taşıyan binaların dönüştürülmesine yönelik çalışmalar devam ediyor. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun çerçevesinde ilerleyen bu süreç, binaların risk durumlarının belirlenmesinden yeni yapının tamamlanmasına kadar uzanan dört aşamalı bir yol haritası izliyor. Bu dönüşümle, şehirdeki yapı stoğunun depreme karşı daha dirençli hale getirilmesi hedefleniyor.
Riskli Yapı Tespiti Başvuruları
Kentsel dönüşüm süreci, riskli olduğu düşünülen yapıların malikleri tarafından yapılan başvurularla başlıyor. Yapı sahipleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara başvurarak binalarının riskli yapı tespit raporunu hazırlatıyor. Bu başvuru ve takip işlemleri, e-Devlet üzerinden de yapılabiliyor. Hazırlanan raporlar, ilgili belediyelere ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüklerine iletilerek süreç resmileştiriliyor.
Tespit Süreci ve İtiraz Hakları
Riskli yapı tespit raporlarının ilgili kurumlara ulaşmasının ardından incelemeler yapılıyor. Raporlarda eksiklik veya yanlışlık olduğunu düşünen yapı maliklerine itiraz hakkı tanınıyor. Malikler, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili müdürlüklere itirazda bulunabiliyor. Yapılan itirazlar, bakanlıkça oluşturulan teknik heyet tarafından değerlendirilerek karara bağlanıyor. Teknik heyetin kararıyla risk durumu kesinleşen yapılar için yıkım süreci başlatılıyor ve maliklere belirli bir süre veriliyor.
Riskli Binaların Yıkım Süreci
Riskli olduğu kesinleşen yapıların yıkımı için ilk olarak maliklere süre tanınıyor. Yapı sahipleri, kendilerine verilen tebligatta belirtilen 90 günlük süre zarfında binalarını kendileri yıkmakla yükümlü oluyor. Maliklerin bu süre içinde yıkımı gerçekleştirmemesi durumunda, ilgili idare tarafından elektrik, su gibi hizmetler durduruluyor ve yapıların yıkımı idare eliyle gerçekleştiriliyor. Yıkımın tamamlanmasının ardından, arazinin yeni yapılaşma için hazır hale gelmesi sağlanıyor.
Yeniden İnşa ve Uygulama Süreci
Yıkım işleminin ardından, boşalan arazide yeni ve güvenli konutların inşası süreci başlıyor. Yapı malikleri bir araya gelerek çoğunluk kararıyla yeni projeye ve yapım firmasına karar veriyor. Bu aşamada malikler arasında anlaşma sağlanamaması durumunda, Kanun kapsamında belirlenen prosedürlere uygun olarak hisse satışı yoluyla anlaşmazlıkların çözülmesi hedefleniyor.
Hak Sahiplerine Sağlanan Destekler
Riskli yapı dönüşüm süreci kapsamında, hak sahibi maliklere çeşitli finansal destekler sunuluyor. Yeni yapılacak konutlar için kredi kullanacak hak sahiplerine faiz desteği sağlanıyor. Ayrıca, dönüşüm süresince evlerinden ayrılan maliklere kira yardımı yapılıyor. Bu süreçte gerçekleştirilen işlemlerle ilgili olarak harç muafiyeti gibi kolaylıklar da tanınarak, kentsel dönüşümün finansal yükünün hafifletilmesi ve sürecin hızlandırılması amaçlanıyor. Bu adımlarla, İstanbul’daki riskli yapıların güvenli konutlara dönüşümü teşvik ediliyor.