Toplumda ‘kansızlık’ olarak bilinen ve kandaki hemoglobin seviyesinin düşmesi veya alyuvarların azalması nedeniyle dokulara yeterince oksijen taşınamaması durumu olan ‘anemi’ pek çok sağlık sorununa yol açabilen önemli bir sorun.
Toplumda ‘kansızlık’ olarak bilinen ve kandaki hemoglobin seviyesinin düşmesi veya alyuvarların azalması nedeniyle dokulara yeterince oksijen taşınamaması durumu olan ‘anemi’ pek çok sağlık sorununa yol açabilen önemli bir sorun. Dolayısıyla dünyada yaklaşık her 4 kişiden 1’ini etkileyen aneminin nedeninin belirlenmesi ve tedavi edilmesi yaşamsal öneme sahip. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Demet Çekdemir, ancak ülkemizde de yaygın görülen aneminin hastalar tarafından çoğu zaman önemsenmediğine işaret ederek “Hastalar anemiyi ‘yorgunluk dışında bir şey yapmaz’ düşüncesiyle dikkate almayabiliyorlar. Oysa anemi tedavi edilmediği zaman sebebi, düzeyi ve hızına göre, hayatı tehdit eden organ yetmezliğine yol açabiliyor. Kandaki dokulara az oksijen gitmesine bağlı olarak gelişen ve ‘hipoksi’ olarak adlandırılan oksijen yetersizliği sorunu yaşanabiliyor. Bunun sonucunda organların işlevleri bozulabiliyor ve zamanla organ yetmezliği gibi ciddi sorunlar gelişebiliyor. Dolayısıyla anemi tanısı için düzenli yapılan yıllık kontroller ile özellikle halsizlik, çabuk yorulmak ve ciltte solukluk başta olmak üzere, bazı yakınmalarda hekime başvurmayı ihmal etmemek gerekiyor” diyor.
Çabuk yoruluyorsanız sebebi kansızlık olabilir!
Kırmızı kan hücrelerinin yetersiz olmaları nedeniyle organlara az sayıda oksijen taşınması sonucu oluşan halsizlik, çabuk yorulma ve ciltte solukluk, aneminin genellikle ilk belirtileri oluyor. Doç. Dr. Demet Çekdemir, aneminin diğer belirtilerini şöyle özetliyor: “Yine kandaki oksijen yetersizliğine bağlı olarak çarpıntı, baş dönmesi, nefes darlığı, saçlarda dökülme, tırnakların kırılgan hale gelmesi, dudak kenarlarında çatlama ve toprak gibi değişik şeyler yeme ihtiyacı da kansızlığın önemli sinyalleri arasında yer alıyor.”
Teşhis edilmesi kolay, ancak…
Anemi genel olarak kolay teşhis edilebilen bir sorun. Doğumdan itibaren her yıl düzenli olarak yapılan basit bir hemogram testi ve doktor muayenesi erken teşhisi mümkün kılıyor. Doç. Dr. Demet Çekdemir, ancak tam kan sayımı (hemogram) ile anemi fark edilebilse de altta yatan sebebin belirlenebilmesi için sonrasında ileri tetkikler gerekebildiğini belirterek “Örneğin, kanda ferritin ve demir seviyeleri, B12 ve folat seviyeleri, genetik birtakım hastalıkların yaptıkları anemi için özel tetkikler (örneğin talasemi), sindirim sistemi kanserleri için dışkıda gizli kan aranması gibi birçok ek tetkiklere ihtiyaç duyulabiliyor” diye konuşuyor.
Pek çok sebebi olabiliyor!
Anemi en sık adet gören kadınlarda görülürken, bebek ve çocuklarda, hematolojik kanser veya onkolojik kanser tedavisi gören hastalarda ve kronik hastalığı olanlarda (diyabet, hipertansiyon, böbrek yetmezliği olan diyaliz hastaları) da yaygın olarak teşhis ediliyor. Pek çok sebebi olmakla birlikte, aneminin en yaygın nedenleri demir, B12 ve folat eksikliği oluyor. Demirden yoksun (kırmızı etten eksik) beslenmek, fizyolojik kan kayıpları, çoklu ilaç kullanımı, bazı genetik hastalıklar ve özellikle kolon kanserinin yanı sıra çeşitli kanser türleri de anemiye yol açabiliyor. Bunların yanı sıra yaşlanmayla tanı sıklığı artan “Myelodisplastik Sendrom” ve sindirim sistemi kanserleri de aneminin önemli sebepleri arasında yer alıyor. Tedavi edilebilen “Myelodisplastik Sendrom” geç kalındığında ise akut lösemiye neden olabiliyor. Özellikle ileri yaşta görülen sindirim sistemi kanserlerinin ilk tanısı çoğunlukla sinsi gelişen bir anemi ile konuluyor.
Kalp yetmezliğine yol açabiliyor!
Kansızlık tedavi edilmediğinde dokulara az oksijen ulaşabildiği için dokular ‘hipoksi’ denilen ‘oksijen yetersizliği’ sorunu yaşamaya başlıyor. Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Demet Çekdemir, oksijen yetersizliği nedeniyle organların işlevlerini yapmakta zorlandıklarını vurgulayarak, “Kaslar hipoksi yüzünden yorulunca kramp oluşuyor. Ellerde karıncalanma veya uyuşmalar başlıyor. Bayılmalar olabiliyor. Vücudun geneline dağılmış olan ağrılar, unutkanlık ve hafıza güçlüğü gibi sorunlar gelişebiliyor” bilgisini veriyor. Aneminin aynı zamanda organ yetmezliğine de yol açabileceği uyarısında bulunan Doç. Dr. Demet Çekdemir “Kansızlık uzun süre devam ederse zorlanmaya bağlı olarak kalp büyüyor ve bunun sonucunda zamanla kalp yetmezliği gelişebiliyor. Akciğerler de zorlandıkları için nefes darlığı oluşabiliyor” diyor.
Tedavi nedene göre planlanıyor!
Anemi pek çok etken sonucu gelişiyor ve tedavisi sebebine bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Vitamin eksikliği (B12, folik asit) ya da demir eksikliği nedeniyle oluşan anemilerde eksik vitaminler ilaç olarak öneriliyor ve hasta düzenli olarak takip ediliyor. Hastalıklardan oluşan anemi tablolarında ise sebep olan hastalığa yönelik tedavi uygulanıyor. Anemilerde bazı durumlarda hastaneye yatış gerekebiliyor. Hematoloji Uzmanı Doç. Dr. Demet Çekdemir, tedavi sürecinde öncelikle hekimin önerdiği ilaçları uygun şekilde kullanmanın ve tetkikleri önerilen aralıklarda yaptırmanın büyük önem taşıdığına işaret ederek “Ayrıca genel olarak demirden zengin gıdalar ile beslenmeliyiz. Yeşil çiğ sebzeler, meyve ve kırmızı et, demirden zengin gıdalar arasında yer alıyorlar” diyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı