enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,1770
EURO
37,0176
ALTIN
3.028,01
BIST
8.838,60
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Az Bulutlu
17°C
Samsun
17°C
Az Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
18°C
Perşembe Çok Bulutlu
18°C
Cuma Az Bulutlu
18°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
17°C
SON DAKİKA
KARS-BHA Kars’ta PTT’nin 184’üncü Kuruluş Yıldönümü kutlanıyor. ​​​​​​​ Konu ile ilgili PTT Kars Başmüdürlüğünden yapılan açıklama şöyle: 23 Ekim 1840 tarihinde haberleşmenin sağlanması amacıyla Posta Nezareti adıyla faaliyete başlayan ve ülkemizin köklü kurumlarından biri olan PTT AŞ, 184. yaşını kutluyor. İki asra yaklaşan tecrübesi ile Türkiye’nin iletişim alanındaki en güvenilir aktörü olarak kabul edilen PTT, geçmişten aldığı güç ile geleceğe emin adımlarla ilerliyor.  Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT AŞ), kurulduğu tarihten bu yana Türkiye’nin iletişim ve haberleşme alanındaki göz bebeği kurumu olarak sunduğu kaliteli hizmetlerle vatandaşların hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor.  Geniş hizmet yelpazesi, Türkiye’nin dört bir yanına ulaşan iş yeri ağı, iştirakleri ve gerçekleştirdiği iş birlikleri ile hem ulusal hem de uluslararası alanda adından başarıyla söz ettiren PTT AŞ; güvenilir, erişilebilir, hızlı ve kaliteli bir şekilde sürdürdüğü faaliyetlerini çağın teknolojilerine uygun olarak modernize ediyor. Postanın yanında kargo, filateli, bankacılık, e-ticaret ve lojistik gibi pek çok alanda sektörde lider olan PTT, bugünün ihtiyaçları ve teknolojisini hizmetlerine entegre ederek gücüne güç katıyor. Yenilikçi atılımları ve dünya posta sektörüne sunduğu katkılarla Türkiye’nin övünç kaynakları arasında yer alıyor.  Müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarma ve ülke ekonomisine maksimum katkı sunma hedefleriyle faaliyetlerini verimli ve etkin bir şekilde yürüten Şirket; ekonomik, kültürel ve sportif faaliyetleriyle de fark yaratıyor.  Tüm bunların yanı sıra doğa dostu hizmet anlayışı ve çevreye olan sorumluluk bilinciyle çalışmalarına devam eden PTT, gelecek için sürdürülebilir adımlar atıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 2053 net sıfır emisyon hedefine elektrikli araç filosu ve çevreye duyarlı projeleriyle de katkı sağlıyor. PTT AŞ Genel Müdürü Dr. Hakan Gülten 184. kuruluş yıl dönümüne yönelik yaptığı açıklamasında; “İki asra yaklaşan köklü bir geçmişe sahip olan PTT, Türkiye’nin en saygın ve güvenilir kurumlarından biri olarak milletimizin her daim yanında olmanın haklı gururunu yaşamaktadır. Güçlü altyapısı, yetkin kadrosu ve yenilikçi vizyonuyla PTT, sadece ülkemiz sınırları içerisinde değil, uluslararası alanda da yer aldığı sektörlerde öncü kurum haline gelerek, küresel ölçekteki iş birlikleri ile Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamaktadır. Büyük PTT Ailemizin her bir üyesinin üstün gayreti ve birlikte atacağımız adımlarla daha nice büyük başarılara imza atacağımıza gönülden inanıyorum” ifadelerine yer verdi. PTT AŞ, ÜLKEMİZİN VE MİLLETİMİZİN YANINDA OLMAYI SÜRDÜRÜYOR Millî değerleri koruyan ve yaşatan, 184 yıllık tarihinde her koşulda üstlendiği kritik görevleri başarıyla yerine getiren PTT AŞ, gerek son yıllarda küresel ölçekte yaşanan sağlık krizi gerekse ülkemizi derinden sarsan deprem felaketi gibi olağanüstü gelişmelere rağmen büyük bir çaba ve emekle çalışarak her türlü zorluğun üstesinden gelen personelinin özverili çalışmalarıyla vatandaşların ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde yanıt veriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının himayelerinde en kaliteli hizmeti en uygun fiyatlarla vatandaşlara sunmayı geçmişte olduğu gibi bugün de sürdürüyor.
KARS-BHA Kars’ta kız yurtları ve üniversite hattı olan belediyeye ait yurt otobüslerinin bugün itibari ile erkek yurtlarına da servisi başladı. Kars Yurdu (07.20),İpek Yolu yurdu (07.30) ,Veteriner Fakültesi(07.40),Kampüs (07.50), Akşam dönüş; Kampüs (16.50) ,Veterinerlik fakültesi (17.00) saatlerinde kalkacak olan araçlar bilet fiyatı 10 TL olarak belirlendi. Minibüs hatlarında zaman sıkıntısı yaşayan öğrenciler için oluşturulan hat hafta içi her gün devam edecek.
Beşiktaş Fibabanka, Eurocup’ta Joventut’u devirdi
Yalova’da 33 ton sahte zeytinyağı ele geçirildi
ANKARA-BHA Rize ve Artvin’in turizm potansiyelini artırmak amacıyla kurulan Kaçkar Turizm Birliği Meclis Toplantısı, Artvin’de gerçekleştirildi. Toplantıya Artvin Valisi Dr. Turan Ergün ev sahipliği yaparken, Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, DSİ 26. Bölge Müdürü Sinan Yıldız, Kaçkar Turizm Birliği Müdürü Yavuz Selim Erol, Rize ve Artvin İl Genel Meclisi üyeleri ile turizm sektör temsilcileri de katıldı. Toplantı öncesinde Vali Baydaş, yeni Artvin Valisi Turan Ergün’e hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Görüşmede, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin kalkınmasına yönelik projeler ele alınarak, turizm altyapısı ve iki ilin iş birliği fırsatları değerlendirildi. Kaçkar Turizm Birliği Meclis Toplantısı’nda Rize ve Artvin’in zengin doğa ve kültürel mirasının turizme kazandırılması için yapılacak çalışmalar masaya yatırıldı. Vali Ergün, Artvin ve Rize’nin binlerce yıllık kültürel mirasa sahip olduğunu ve bu potansiyelin aktif olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Vali Baydaş ise Kaçkar Dağları’nın her iki il için ortak bir değer olduğunu ve bölgenin turizmde gelişmesi gerektiğini belirtti. Toplantının ardından Vali Baydaş, Vali Ergün ve beraberindeki heyet, Deriner Barajı, Cam Seyir Terası ve Kaledibi İskelesi gibi turistik noktaları ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Hekim-Sen Genel Başkanı Adil Kurban Yazdı: 256 Yaşına Kadar Nasıl Yaşadı?

Hekim-Sen Genel Başkanı Adil Kurban Yazdı: 256 Yaşına Kadar Nasıl Yaşadı?
18.10.2024
2
A+
A-

Kurban’ın yazışı şöyle;

Şimdi size önce 256 yaşında öldüğü ispat edildiği iddia edilen Çinli’nin ifadelerinden derlenen bazı bilgileri verip yorumlayacağız :

‘10 yaşında, dağlık bölgelerde bitkiler topladığında ve bu bitkilerin yaşam süresine etkisini öğrendiğinde başladı. Hemen hemen 40 yıl boyunca reishi mantarı, kurt üzümü, yabani ginseng, he shoo wu, gotu kola ve rice wine gibi bitkilerden oluşan bir diyetle hayatını sürdürdü. 1749 yılında 71 yaşındayken Çin ordusuna dövüş sanatı eğitmeni olarak katıldı. 23 evlilik yapan ve 200’ün üzerinde çocuk sahibi olan Li, söylenenlere göre çevresince çok sevilen biriymiş.’

Li’ye bu işin sırrı sorulduğunda şu yanıtı vermiş: “Kalbinizi huzurlu tutun, bir kaplumbağa gibi oturup, bir güvercin gibi hayat dolu yürüyün ve bir köpek gibi uyuyun.” Bu sözleri Li, çok uzun süre yaşamının sırrını öğrenmek için Li’yi evine alan diktatör Wu Pei-Fu’ya söylemiş.

Bu bitkilerle ilgili bilgiyi kendisi o sırada 500 yaşında olan birisinden aldığını söylüyor.’

Şimdi daha önce ki yazılarımızda olan bilgilerle bu ifadeleri yorumlayalım.

71 yaşında orduya dövüş sanatları ustası olarak girebilmek için düzgün bir spor yaşantısının olması gerekli. ‘Kalbinizi huzurlu tutun’, stres toleransı ile mümkün, ‘kaplumbağa gibi oturun’, oturunca sadece el ve ayaklarınızı toplayın demek değil. Tıbben olaya bakınca esas ayakta durmak dolaşıma zararlı yani ya yürüyün, oturacaksanız hemen kalkmayın özellikle bacaklarda olan kan basıncı 3-5 dakika oturunca azalır. Yani oturunca toplanın ve mümkünse 3-5 dakikanın üzerinde oturun. ‘Güvercin gibi hayat dolu yürüyün’, aynı zamanda hızlı ve şevkli, mutlu yürüyün anlamına geliyor. Bir kardiyoloji dergisi bundan birkaç yıl önce başlık atmış ‘ Azrail’in yürüme hızı saatte 4 km’nin altında’. Tabi gülme efekti verebilseydim verirdim. Abd’nin attığı uydu Challenger’de maalesef kaza sonucu ölenler bu iddiaya göre havada değil parçaları yere düştükten sonra ölmüşler anlamına geliyor. Tabii ki yazarlar bunu kastetmemiş. 65 yaş üzeri sağlıklı bireylere lütfen alışık olduğunuz hızda yürür müsünüz demişler. Sonra bu hızları 4km/saat’in altı ve üstünde hızlı yürüyenler şeklinde sınıflandırıp kişileri takip etmişler. Hatırladığım kadarıyla aynı yaşlarda olan vakalarda saatte 4 km hızın altında yürüyenlerin diğerlerinden en az 5 yıl önce öldükleri tespit edilmiş.

Peygamber efendimizin(s.a.v) yürüyüşünü tarif edenler hafif öne eğik yürürdü diyorlar. Bu yürüyüş hızlı yürüyüş şeklidir. Hatta 60 yaşlarında kendisinden genç eşi Hz. Ayşe’yi(r.a)’ı koşuda geçermiş. Vefat ettiğinde ağzında çürük dişi yok, saçında bir ayetten sonra olduğunu söylediği birkaç tel beyaz saç var. Dünyevi hazlardan uzak durmak için birbirine söz veren ashabına kızıyor ve ben içinizde en hayırlınızım ama evlenirim, et yerim, oruçta tutarım, güzel kokuda sürünürüm v.b demiştir. Peygamber efendimiz(s.a.v) sık oruç tutardı. Ayın başı, ortası, sonu, her hafta hemen hemen Pazartesi, Perşembe oruçları, Muharrem orucu, Zilhicce orucu(Kurban bayramı öncesi) v.b çok sünnet orucu vardı. Çok yıllar önce bir Ateroskleroz(damar kireçlenmesi) kitabı okudum, araştırmacılar bütün ilaçları ve faydalarını derliyorlar sonuç notuna Ateroskleroz tedavisinde en etkili yöntem açlık diye eklemişlerdi.

Yine baharatı, zeytiyağını tüketir hem yenmesini hem sürülmesini tavsiye ederdi. Çok yemez doymadan kalkar, yemeğin içinde mümkünse ikram olarak tatlı verilmesini söylerdi. Stres toleransı imanından ötürü zirvedeydi. İnsanları hekimlere yönlendirirdi. Aşağıda New York Science Publishing tarafından basılan ‘Current Researches On İslam Economics’’te tarafımca hazırlanmış ‘İslam Dininde Sağlık Hizmetleri’ çalışmasının Türkçe’ sinden alınmış bir bölüm yazımıza eklenmiştir ;

‘Konumuzla ilgili Hz.Muhammed(s.a.v)’in bazı sözleri aşağıda derlenmiştir. Öyle ki İlahi mesajın yanlış anlaşılmasına da engel olmuştur. Bunun hemen bir örneği;

‘Ümitsizce hastalığa kendilerini teslim eden bir anlayışa sahip olan bu insanlar…’Tedavi olmak kaderde neyi değiştirecek’ dediklerinde , Hz. Peygamber ‘Bizzat tedavi kaderdir’ demiştir.’ (20)İslam Tıp Tarihi Üzerine İncelemeler Prof. Dr Levent Öztürk Ensar Neşriyat Kasım 2013)

Yine bir hadiste bir doktor Hz.Muhammed(s.a.v)’in huzurunda hasta tedavi ederken iman ve takvasından dolayı O’na şöyle soruyordu:’ Allah’ın Resulü acaba şu tedavi ve ilaç bir işe yarıyor mu ?’ Hz. Peygamber(s.a.v)hayret ederek kesin bir ifade ile şöyle buyurmuştur:

‘ Subhanallah ! Acaba Cenab’ı Hak yeryüzünde hiç ilacını ve tedavi usulünü yaratmaksızın bir hastalık yaratmış mıdır ! Bu tedaviyi bilen bilir bilmeyen bilmez. Şayet sen hastalığa tam ve kesin bir fayda veren bir ilacı bulmuş isen Allah’ın takdir ve emriyle mutlaka bir iyileşme meydane gelir.'(Ebu Davud Tıb 1)(22)Prof. Dr. Ahmet Ağırakça; İslam Tıp Tarihi, Akdem Yayınları İstanbul 2016.)’

Vefat nedeni hadislerden anlaşıldığı kadarıyla sıtma hastalığı idi. Hastalığı sırasında eski zehirlenmesi v.b aktive olmuştu. Yani bundan kastım o kadar sağlıklı idi ki, bu sağlık düzeyiyle ALLAH’tan(a.c) istese yüzyıllarca sağlıkla yaşayabilirdi. Tabii bu benim tıbbi kanaatimdir.

Gelelim Çinli Li’ye. Li esas olarak zaten ciddi geçim sıkıntısı olan Çin’de doğuyor ve hasbelkader ona uzun yaşamanın sırlarını anlatan ve 500 yaşında olduğunu söyleyen birisinden bitkiler, beslenme, uzun yaşama ile ilgili sırları alıyor.

Fazla yiyecek tüketecek durumda değil. Esas olarak o bilginin bilgileriyle bitkisel bazı ürünleri tüketiyor. Hayatında beslenme adına hiçbir şey fazla değil, organik az miktarda doymuş ve doymamış yağları tüketmiş( Daha önce dediğimiz gibi doymuş yağlar hayvansal yağlardır. Makbul olanlar da bitkisel yani doymamış yağlardır.), ağırlıklı bitkisel proteinler, yine hayvansal da tüketmiştir. Bugünkü şekerleri kullanmamış, var olan oralarda olan belki bal ve özel bitkilere ait meyve şekerleri olmuş. ‘Bu kadar ömürde yapmam gereken her şeyi yaptım ‘ demesi zaten her şey yedim demekte oluyor ama ne kadar, ne ölçüde, ve nasıl ! İşte bu bilgi, bu yazıda olduğu gibi başından beri anlattıklarımızı içeriyor. Benzer bir ifadeyi zaten bu yazımızda da belirttik Peygamber Efendimizde(s.a.v)’de kullanmıştı. Tıbbı Nebevi adıyla anılmış bir çok eser ayrıntılı olarak Peygamber efendimizin(s.a.v) yaşantısında sağlıkla ilgili hemen her şeyi açıklamaktadır. Yine çevre tarafından sevilen biri olmak makalede belirtilmiştir ki bu insana yaşama sevgisi verir. Bu konuda bizim kültürümüzde o kadar güzel ayet, hadis, ifadeler var ki saymakla bitmez. Aklıma hemen gelen;’İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir biçime sav,bir bakarsın seninle arasında düşmanlık bulunan kimse seninle sıcak bir dost oluvermiştir.’(Fussilet Suresi 34. Ayet’i Kerime meali). ‘İnsanlardan bir insan olunuz’,’Kendisi tok iken komşusu aç olan bizden değildir.’,’Ey ALLAH’ın kulları birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız , iman etmedikçe cennete giremezsiniz !….’hadisleri olduğu gibi, yine İslamiyetten sentezlenmiş Yunus Emre’nin sözleri ki; ‘Dinle bak hoca istersen bin var hacca hepisinden iyice bir gönüle girmektir.’,’

‘Bir kez gönül yıktın ise

Bu kıldığın namaz değil

Yetmiş iki millet dahi

Elin yüzün yumaz değil

Bir gönülü yaptın ise

Er eteğin tuttun ise

Bir kez hayır ettin ise

Binde bir ise az değil…’

Yani özellikle yaşlılığında sevilmeyen biri olmamalı her döneminde etrafa güzellikler yayan insanlardan olmalıyız(Hiç olmazsa ölse de kurtulsak demezler J ).

 

Ama açıklamak istediğim bir şey daha var, gen aktivatörleri. Sırada benim bu olaylar ve bilgilerde ki somut sonuçlara göre algıladığım henüz bilimsel ispat edilmemiş soyut bilgi geliyor. Ne demiştik kimseye anlatmıyoruz yoksa beni makaraya alabilirler zira kaynak belirtemiyorum.

Daha önce ki yazılarda Kromozomlar üzerinde ki ring(yüzük gibi) yapılardan bahsetmiştik. Bunlar için şu bilgi veriliyor, bunların yoğunluğuna sayısına bakarak bir toplumda ki kişinin yaşını tahmin edebilir. Bu ringler yaşa bağlı azalıyor, peki bu ne anlama gelmektedir !? Demek ki yaşa bağlı protein sentezi azalıyor ve belki de üretilen protein çeşitliliği azalıyor demektir. İşte burada anlatılmış bilgiye göre bazı ürünlerde bu sentezi arttırıyor demektir. Li’nin öğrendiği bilgi de budur. İşte ben bunlara ‘Gen Aktivatörü’ diyorum.

İnsanın genleri kurulu bir saat gibi işliyor ve bu işleme beslenmesi, yaşantısı, mutluluğu buna bağlı da salgılanan birçok regüle eden hormonu ile de alakadar. Bu bağlamda takıntı yaptığım şekerli diyetler genel olarak yıpranmayı arttırmasının yanı sıra genlerin daha çabuk inaktivasyonuna sebep oluyor kanaatim var. Bu aynı zamanda şu demek, nasıl inaktive olduysa aktive de olabilir. Bunlara örnek tarihte kaydedilmiş Hz. Yusuf’un eşinin gençleşmesi, 100 yaşına gelmiş insanların yeniden dişlerinin çıkması v.b çok örnek verilebilir.

Açıkça şöyle söyleyim, saçınız mı beyazladı şu an öyle bitkisel edviyeler var ki eski rengine dönebilir. Bununla ilgili birçok bitkisel veya hayvansal ürün gösterilmiş. Damar açıcı maddeler olduğu gibi ümitliyim yeniden diş çıkaracaklar da olacaktır. Yalnız lütfen yukarıda genişçe ele alınmış kurallara uymak şartıyla. Hücresel düzeyde düzelme yanı sıra bu kadar organ ve organel içinde bunlar gerekli. Madem bunlar var o zaman bunlar uygun şekilde hayatımıza girmeli. Örneğin Çörek otu , Zerdaçal, Kızılcık, Tarçın. Böğürtlen v.b bazı bitkisel ürünlerin aynı zamanda zihinsel yaşlanmayı geciktirdiği tespit edilmiş. Ben mesela şeker hastalarıma bulursanız böğürtleni kiloyla yiyin diyorum. Bana doktor bey ama o zaman şekerimiz çıkar diyorlar. Çıkarsa ondan çıksın diyorum hastamla gülüyoruz. Tarçın, glutensiz diyet(hamurişi olmayan diyet), Çemen otu tohumu ve zeytin yaprağı şeker hastalığının en etkili bitkisel tedavi şekillerinden birisidir. Yine bal, polen, arı sütü, beyin salatası, Limon sarımsak kürü, Damar otu…. v.b duruma göre hastalıklara şifa olabilirler. Umarım çok sürmeyecek bitkisel tedaviler artık eczanelerden verilecek. Bu konuda sivil toplum örgütleri de Sağlık Bakanlığı’na bilgi verip destek oluyorlar bir örneği Yargeder Derneği’nde paylaşımlarda bulunduğumuz gibi en önlerde Getat(Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp derneği) görülmekte. Bunun gibi bu tür geleneksel tedavileri uygulayan hekimlerin oluşturduğu dernekler, artık bu tedavileri öğrenip, keşfedip geliştirip halkımızın sağlık hizmetine sunuyorlar ve artarak sunacaklardır. Onlara buradan ayrıca başarılar diliyorum. Bu bölümde açıklayamadığım başka iddialarım da var ama artık onları anlatmakta çok vakit alacaktı. Gelecek yazımda nasipse işte bu gen aktivatörü olan ürünleri yetiştireyim derken başıma gelenlerden size bahsedeceğim. Görüşmek üzere hepinize sağlık ve selamlar dileklerimle.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

sanalbasin.com üyesidir